Radyoda Cem Dizdar ile uzun sohbetler yapıyoruz. Türkiye'deki futbol iklimi ortak sorunumuz. Böyle bir ortamda genç futbolcunun yetişmesinin de gelişmesinin de çok mümkün olmadığını sorguladık sık sık...
Biz saha bölümüne bakıyoruz çokca... Sadece fizik güç ve rakibi bozmak üzerine kurulmuş takımların, futbola ve futbolcuya nasıl katkı yapacağının cevabını arıyoruz. Bulamıyoruz elbette.
BAZI ŞEYLER RÜYA
Futboldan gelen ünlü yorumcularımız var. Pozisyonları değerlendiriyorlar, genç oyuncuları mercek altına alıyorlar. Ama ilk söyledikleri; "Biraz kalınlaşmalı" oluşuyor.
Yani; kuvvet çalışması yapsın, halterin altına girsin diyorlar.
Genç oyuncuların transfer edilmesi ve katma değer kazanılması gibi bir rüya var. Başta Kayserispor olmak üzere deniyorlar bunu. Ama olmuyor işte. Amrabat'ın Galatasaray'a 9 milyon Euro gibi bir bedelle gelmesinde de aynı niyet vardı. "Parlatırız, yıldız yaparız, kazanırız" diye düşündüler muhtemelen. Olmadı, Amrabat yerinde saydı. Futbol iklimi kaybetmeme ve sadece para kazanma üzerine kurulunca, daha iyisini aramak yerine, mevcudu muhafaza etmek değerli hale geliyor. İklimi değiştirme şansımız, felsefemizden geçiyor. Tıpkı Doğan Koloğlu-Mustafa Denizli ikilisi gibi...