- Başka neler yapıyorsunuz?
- Şimdi bir de kitap okumaya çalışıyorum. Çok becerebildiğim bir şey değil ama... Mesela
Suç ve Ceza'yı okudum. Raskolnikov'un hikâyesini her okuyan farklı bir hikâye okumuştur, cinayeti farklı işletmiştir vs. Bunun da benim karakterlerime bir katkısı olur mutlaka.
- Tuncel Kurtiz ve Haluk Bilginer'le oynamak nasıl?
- Onlar duayen, jön filan değiller. Her karaktere bürünebiliyorlar.
- Gerçekçi oynamak için Ramiz Karaeski'nin yaşlılığını izleyip ona göre mi çalıştınız?
- Ben
Kader'de de,
Masumiyet'teki karakterin gençliğini oynuyordum. Zeki Ağabey'le bunun sohbetini yapmıştık, gençliğine giderken neye dikkat edilmeli...
- Nelere dikkat edilmeli?
- Bambaşka birisin sen. Tuncel Ağabey yavaş konuşuyor ya mesela. Ama gençliğinde de böyle konuşmaz ki.
- Tuncel Kurtiz nasıl buldu sizi?
- Çok mutlu olduğunu söyledi. Biz öncesinden tanışıyorduk Tuncel Ağabey'le. Çok karışmazlar da zaten, 'Şöyle yap, böyle yap,' demezler.
Kader'de gençliğini oynadığım Haluk Ağabey (Bilginer) de demedi.
- Oyuncu olarak kimleri örnek alıyorsunuz?
- İşte Tuncel Ağabey, Haluk Ağabey, Erkan Can, Olgun Şimşek... Benim için oyunculuk önce karakterle başlıyor. Hayatı dengeli biri olacak. Bu isimleri çok severim ve sayarım, oyunculuklarını da, kendi yaşadıkları hayatları da.