Ayşe Arman, vakti zamanında Beren Saat'le röportaj yapıp şu soruyu sormuştu:
"Efe kim?" Beren Saat: "Hayatımın aşkı. O da TED'dendi. Üç yıldır birlikteydik; hem arkadaştık, hem de aşık. Bir dakikamız ayrı geçmiyordu. Benden bir yaş küçüktü ama çok olgundu..."
Arman: "Neydi sizi bu kadar birbirinize bağlayan?"
Saat: "Muhtemelen hayatımda bir daha yaşayamayacağım kadar gerçek aşk..."
Arman: "Efe'nin diğer erkeklerden farkı neydi?"
Saat: "Bir erkeğin, üstelik 19 yaşındaki bir erkeğin seni teşvik etmesi, sana bir başka dünyanın, belki de kendisinden uzaklaştıracak bir dünyanın kapılarını açması çok sık rastlanan bir şey olmasa gerek. Benim hayatım bambaşka tarafa akıyordu, Efe resmen o akışı değiştirdi."
ÖLMÜŞ SEVGİLİYİ KISKANMAK!
Önceki gün Beren Saat, 2004 yılında bir trafik kazasında hayatını kaybeden Efe'yi yine unutmadı. Eski sevgilisin fotoğrafını Instagram'da paylaşıp 'İyi ki doğdun! Sensiz 10. kez' diye yazdı.
Saat; Efe'den TV'deki yarışmaya katılmasına vesile olup yaşamını değiştiren adam ve muhtemelen bir daha yaşayamayacağı kadar gerçek aşk olarak bahsediyor.
Peki, Kenan Doğulu'nun yerinde olsaydınız; nişanlınızın ölmüş eski sevgilisini kıskanır mıydınız?
Bizim servisteki arkadaşlara da sordum bu soruyu. Genelde "Ölmüş eski sevgili kıskanılır mı? Olmaz öyle şey" dediler. "Erkek bu; kıskanır, kıskanmasa bile 'Demek ki onu unutturamamışım' diye düşünür" ya da "Sadece erkek açısından bakma, tam tersini düşün" diyenler de oldu.
Evet zor bir soru, yanıtı da herkese göre değişir...