Türk kahvesi kültür ve geleneğine UNESCO koruması geliyor. 2-8 Aralık'ta Bakü'de toplanacak UNESCO komite üyelerinin onay vermesi halinde Türk kahvesi, UNESCO'nun Somut Olmayan Kültürel Miras listesine girecek.
Zaten girmesine de kesin gözüyle bakılıyor. İyi güzel de, UNESCO'nun listesine makineyle yapılan Türk kahvesi mi girecek?

CEZVENİN TADI
Daha önce de yazdım; Türk kahvesi, özellikle büyük şehirlerdeki kafe ve restoranlarda artık klasik yöntemle cezvede değil, makinede yapılıyor.
Evet, kahve makinesi büyük kolaylık ama cezvede pişen kahveyle aynı tadı vermiyor. Hele hele közde ve bakır cezvede pişirilen Türk kahvesiyle uzaktan yakından alakası yok.
Kahveye ne kadar su koyacaksın, ne kadar karıştıracaksın, köpük payını ne zaman ayıracaksın... Bunlar basit ama önemli detaylar.
Hepsini geçtim; Türk kahvesi, kültürümüzün en önemli parçalarından biri. Espresso'nun değil ama bir fincan Türk kahvesinin 40 yıl hatrı var! Falına bakarsın, falla hayallere dalarsın...
Anneler, en güzel fincanlarını kızı istendiğinde kullanmak için yıllarca saklar. Özetle; makine ne anlar Türk kahvesinden!
Vallahi biri UNESCO yetkililerine İstanbul'daki kafeleri gezdirse, Türk kahvesini listeye almaktan vazgeçerler.
Çünkü adamlar bu ödülü, köklü bir içecek geleneği için veriyor.
Türk kahvesi için de standartlar listesi hazırlanmalı ve sadece geleneğe uygun Türk kahvesi yapanlara bir sertifika verilmeli. Belki UNESCO adaylığı buna vesile olur.