Geçtiğimiz hafta Zonguldak'ta 21 yaşındaki Serkan Arslan ve iki arkadaşı; alkol aldıktan sonra gittikleri restoranda, gelen sucuklu yumurtanın az olması nedeniyle çalışanlarla tartıştı. Arslan çıkan kavgada, garson Tayfun E. tarafından tabanca ile vurularak öldürüldü. Garson Tayfun, 18 yaşındaydı, silahı da ruhsatsızdı.
Peki, birisi size çiğköfte yüzünden öldürüleceğinizi söylese inanır mıydınız?
Burası Türkiye, o da oldu!
Geçtiğimiz Mayıs ayında Ankara'da Nurullah Alabay ve Emrah Alabay bir çiğköftecide yemek yerken limon istedi. Limon olmamasına sinirlenen amca çocukları çiğköfteciyle tartıştı. Çıkan kavgada Nurullah Alabay hayatını kaybetti.
EKMEK KIRINTISI YÜZÜNDEN
Yine geçtiğimiz Mayıs ayında Kayseri'de 'ucuz karpuz satma' tartışması sonrası Ö.K. av tüfeğiyle kafasından vurularak öldürüldü.
Tarih 11 Mayıs 2008. Taksim'den Aksaray dolmuşuna binen Demircan Üstünkokan, ayakta yolcu aldığı için dolmuş şoförünü uyardı. Bu arada Üstünkokan'ın yanında oturan ve lahmacun yiyen Erdal Şahin (23) ve iki arkadaşı, "Akşam akşam şoförün işine karışma" dedi.
Üstünkokan, "Siz dolmuşta lahmacun yiyorsunuz, ağzınız kokuyor. Sizinle muhatap olmam" diye tepki gösterince de kavga çıktı. Üstünkokan, aldığı bıçak darbeleriyle hayatını kaybetti.
Ekmek kırıntısına bastığı için ölen bile var! Kasım 2011'de kağıt toplayıcısı Lütfü Bulur (48), çöpleri karıştırırken bir ekmek parçasını yere düşürdü ve üzerine bastı. K.A. (16) ve S.Ç. (18) "Ekmek kırıntısına niye basıyorsun?" deyip Bulur ile tartışmaya başladı. Tartışma kavgaya dönüştü ve Bulur bıçaklanarak hayatını kaybetti. Daha sonra Bulur'un zihinsel engelli olduğu ortaya çıktı.
SİLAHLANIYORUZ
Tarih 17 Temmuz 2012... İstanbul'da iki aylık hamile Mahmure K. (19), nikahsız yaşadığı eşi Zülfikar B. (31) tarafından 47 kez bıçaklanarak öldürüldü. Mahmure K.'nın ölüm nedenini, kocasının ifadesinden okuyalım: "Patates-köfte yapmasını istedim; yapmayınca tartışmaya başladık. O sırada kendimi kaybetmişim."
Dünyada 'gıda cinayetleri' diye bir istatistik var mı bilmiyorum. Eğer yoksa, Türkiye bu alanda liderliğe oynayabilir. 'Yan baktın' diye trafikte çıkan tartışmalarla başlayan cinayetlerde durum daha vahim!
Özetle Norveçli balıkçıların sakinliği bizde yok; asabi bir toplumuz.
Ve bu asabi toplum hızla silahlanıyor.
Umut Vakfı'nın verilerine göre Türkiye'de ruhsatlı ruhsatsız 20 milyon silah var. Her yıl ortalama 4 bin 500 kişi, bireysel silahlarla hayatını kaybediyor. Üstelik silah kullanmayı da bilmiyoruz.
Öldürülen 100 kişiden 13'ü kaza kurşunuyla hayatını kaybediyor. Bu silahlanma çılgınlığı neden ciddiye alınmıyor?
Sucuklu yumurta yüzünden bile insanlar ölüyor yahu!