Bazı gazeteler; Sezen Aksu'nun mayolu fotoğrafı için Yargıtay'ın bozma kararı hakkında 'Paparazzilere kötü haber', 'Magazinciler yandı' benzeri başlıklar attı.
Evet, paparazziler için kötü haber ama bu işten uzun vadede asıl zararlı çıkan ana akım medya olacak.
Bugün ana akım medyada en çok okunan, internette en çok tıklananlar; magazin ve spor haberleri...
TEHLİKE KAPIDA!
Bu haberleri çıkarırsanız, toplam tiraj ve internetteki tıklanma oranları yarıya düşer.
Son yasa değişiklikleriyle 'özel hayatın gizliliği' kavramından yola çıkarak magazin haberciliğinin sınırları daraltıldı. Bu konuda duyduğum rahatsızlığı daha önce yazmıştım ama medyanın geneli tehlikenin farkında değil.
Bu 'özel hayat' sınırlaması sadece magazini değil, tüm medyayı zor duruma sokacak. Çünkü 'özel hayat' sınırlaması kamuya açık alanlara kadar genişletiliyor.
Eskiden Okan Bayülgen "Burası benim sokağım, beni çekemezsiniz" diyordu ya, artık o gerçek oldu. Aksu'nun artık denizin ortasında, teknede bile fotoğrafı çekilmeyecek.
Acaba bu karar uluslararası sularda da geçerli mi?
Bugün Aksu'nun mayolu fotoğrafını çekti diye muhabire ceza verilirse; yarın kamuoyuna örnek olması gereken evli bir politikacının, deniz kenarında sevgilisiyle baş başa fotoğrafı çekilmeyebilir.
Çekilse
de o politikacı, Aksu için verilen kararı örnek gösterir, "Bu da benim özel hayatım" der ve dava açar.
Hadi çık bakalım işin içinden...