Memleketimin okullarından birbiri ardına sansür ve cezalarla ilgili haberler yağıyor... İki öğretmenin, hem de edebiyat öğretmenlerinin; 'Fareler ve İnsanlar'ı okuyup iki sayfasını sakıncalı bulup rapor yazmasına mı yanmalı, yoksa dünya tatlısı gariban 'Zeze'yi anlatan 'Şeker Portakalı' kitabını derste okutan öğretmene soruşturma açılmasına mı üzülmeli?
Gerekçe hep aynı: 'Türk örf ve ananelerine aykırı', 'Ahlaki açıdan sakıncalı'...
Lütfen biri şu yeni Türk örf, ananelerine ve ahlakına aykırı olan maddeleri sıralasın da bilelim, ona göre tartışalım!

SANSÜR NEREYE KADAR!
Oscar Wilde "İnsanların ahlaka aykırı dedikleri kitaplar, onlara ayıplarını gösteren kitaplardır' der mesela!
1800'lerin ikinci yarısında yaşamış Wilde, şu anda Türkiye'de olsaydı yanmıştı. Wilde'dan daha uslu cümleler kuran yazarların başına neler geliyor biliyoruz!
Aslında benim yaptığım da ağlak bir yazı yazmak... Birçok yazar aynısını yapıyor. Öfkeleniyoruz, sansürün saçma olduğunu dile getiriyoruz.
Twitter'da da konuyla ilgili müthiş espriler yapılıyor!
Ya sonra? Bir dahaki sansüre kadar unutuyoruz her şeyi. Okullarda kontrolsüz şekilde dağıtılan ya da tavsiye üzerine alınan birçok kitapta sansür olduğu iddia ediliyor mesela...
Havada 'Fahrenheit 451' kokusu var!