İsmi açıklanmayan İzmirli talihlinin (ya da talihsizin), 21.7 milyon lira çıkan ama pantolonun cebinde kaldığı için eşi tarafından yıkanınca bazı rakamları net okunamayan Süper Loto kuponu için şu bu benzetme yapılmış:
'Kendini ifade etmeyen kağıt parçası'...
Bu benzetmeyi yapan Milli Piyango İdaresi Genel Müdür Yardımcısı İsmail Yıldırım açıklamasına şunu da eklemiş: "Bu bir düzmece de olabilir. Bu kuponlarda seri numarası olmaz, güvenlik kodu olur. Rakamlar okunmuyorsa, ikramiye devlette kalır."

KAMERA GÖRÜNTÜSÜ!
Niye devlete kalıyor? Devletin parası mı o? O ikramiye, bir sonraki çekilişe devretmeli. Olmadı, yardım kuruluşlarına bağışlanmalı.
Yıldırım Bey ayrıca "Bu kuponlar termal kağıttır. Çok kısa sürede kendini ifade etmesi gerekir. Güvenlik kodu hangi saatte, hangi bayide oynandığını ortaya çıkarır" demiş. Eğer kuponun oynandığı bayide kamera varsa, o kuponun kim tarafından yatırıldığı da saniyesi saniyesine ortaya çıkar.
Nihai karar, kupona ilişkin yapılacak son değerlendirmeden sonra verilecekmiş.
Bir de talihli farklı biri çıkarmış!
Burası Türkiye, her an, her şey olabilir!
Umarım talihsiz vatandaş bir psikologdan destek alıyordur. Kolay değil; 21.7 milyon lira çamaşır makinesinde yıkandı. İnsan düşündükçe çıldırır.
Aslında çıldırmamak da kişinin elinde! Bu olay ABD'de yaşansaydı, talihsiz kişi TV programlarına çıkar, parayı kaybettiğinde neler yaşadığıyla ilgili kitap yazar, reklamlarda oynar, o parayı yine bir şekilde çıkarırdı.