Yeşim Salkım'ın Kadınca dergisine verdiği röportajda çıkan "Çok zenginim çünkü biriktirdiğim hayat tecrübelerim var. Bugün bir kitap yazsam, hayatımı okullarda okutabilirler..." sözünü, 'Ünlü Türk düşünürü: Yeşim Salkım' başlıklı yazımda tiye almıştım:
"Bu nasıl bir megalomanlıktır? Şimdi değişti mi bilmiyorum; bizim zamanımızda okullarda İbn-i Sina, Ali Kuşçu gibi Türk düşünürlerinin hayatları okutulurdu."
Ti'ye almaz olaymışım... Yeşim Salkım hakkımda Twitter'da çok ağır sözler sarfetmiş. Aslında yaptığı hakaretlerin hepsi davalık.
SANATINLA VAROL
Ama ben bırakın dava açmayı, ona yanıt vermeyi bile düşünmüyordum... Ta ki, medya sitelerinde hakkımda "Salkım, Tezel'e 'alkolden beyni sulanmış yazar' dedi" başlıkları atılana kadar...
İçkiyle arası olmayan, bir bira içse sarhoş olan biri olarak en çok Salkım'ın "Okuduğunu bile anlamayan, alkolden beyni sulanmış zevzek..." lafına güldüm.
Salkım Hanım belli ki, "Çamur at izi kalsın" mantığından hareket ederek ağzını bozmuş.
Ona tek bir tavsiyem olacak:
Röportajlarında artık Hakan Uzan'ın eski eşi olmaktan övünmeyi bırakmalı... Çünkü yeni eşi ve çocuğuyla birlikte röportaj verip "Hırslı olsam Hakan Uzan'dan çocuk yapardım" falan demek kendisini yüceltmez, küçültür. Keşke sanatıyla var olmaya çalışsa. Ben kendisini artık sadece 'Deli Mavi' şarkısıyla hatırlayacağım.