Hülya Avşar, canı sıkıldıkça kadın- erkek ilişkilerine dair fikirlerini açıklıyor. Açıklayabilir, bu onun en doğal hakkı. Ancak bir rol modeli olduğunu unutmamalı.
Avşar'ın eğitimsiz ya da az eğitimli; günü kadın programlarını izlemekle geçen ev kadınlarının rol modeli olduğunu yazsam sanırım bana Avşar'ın dışında karşı çıkan olmaz!
Tabii bu benim kişisel görüşüm, ister katılın, ister katılmayın. Araştırmalar Türkiye'de her gün beş kadının öldürüldüğünü söylüyor.
Öldürülenlerin çoğu da ev kadınları ya da töre kurbanları... Yine araştırmalar, kadın cinayetlerinde en büyük tetikleyicinin aldatma ve boşanmalar olduğunu gösteriyor.
Araştırmalarda ayrıca aldatma ve boşanmalardaki artışta internetin ve 'Aşk-ı Memnu' gibi reyting uğruna sürekli yasak ilişkileri konu alan dizilerin de payının olduğundan bahsediliyor.
Devletin kendisi bile bu gerçeği gördüğü için dizi yapımcılarından örf ve geleneklere daha duyarlı olmalarını istiyor.

ERKEK ALDATIR!
Benim tezim şu: Avşar da diziler ve internet kadar zararlı! Şöyle ki, Avşar eğer eğitimsiz ev kadınlarının rol modeliyse... Evli erkeklerin arada sırada zevklenmeleri gerektiğini savunduğu "O tür erkekler evliliklerinde daha mutlu oluyorlar. Ben kadınlara da söylüyorum, bırakın arada bir yapsınlar. Evli erkek arada bir aldatmalı..." ve "Kadın yeri geldiğinde üç maymunu oynamalıdır..." sözleri de doğru bir örnek teşkil etmiyor.
Yani dizileri izleyip "Benim neden böyle bir hayatım ya da aşkım yok!" diyen ev kadınları, Avşar'ın aldatmayı olağan ve basit bir eylem gibi gösteren laflarından da etkileniyorlar. Avşar farkında değil ama aldatmayı kutsarken kadınlara zarar veriyor.