Bugün 'arkadaş'tan gidiyoruz.
Peşin peşin söyleyeyim; Facebook'ta 1500 arkadaşınız var diye, gerçekten 1500 arkadaşınız var zannetmeyin. Çünkü yok!
Sanal âleme bakarsanız, herkeste bir liseli hali. Gel de gülme. "Bilmem kimi tanıyor musun?" "Aaa, o benim çok yakın arkadaşım!" "Peki burcu ne?" "Iııııı" "En sevdiği yemek?" "Iııııı" "Babası ne iş yapar?" "Iıııııııııı.... Bilmem..."
Tabii bilmezsin!
Arkadaş ve dost kavramlarını ayırmaktan vazgeçeli yıllar oldu.
Eskiden her tanıdığıma 'arkadaşım', çok sık görüştüklerime de 'dostum' derdim.
Niyeyse? Nereden öğrendimse?
İddiam neyse? Bu saflığı hangi mirastan yedimse?
Halbuki 'dost' demeyeceksin, 'arkadaş' diyeceksin. "Arkadaşım" dediğini de özenle seçeceksin.
EMEK VERMİŞİZDİR
Misal benim toplasam çıkartsam en fazla 10-15 arkadaşım vardır.
Gerisi tanıdıklardır.
Kimini daha az severim, kimini daha çok ama özünde onlar 'tanıdıklardır'; ötesi yoktur.
Ama o 10-15 arkadaşımın her şeyini didik didik bilirim. Çünkü onları tanımak için, anlamak için çaba harcamışımdır.
Birbirimize emek vermişizdir.
Yaşanmışlıklarımız vardır.
Geçtiğimiz sınavlarımız vardır.
Yani kıymetlidir arkadaşlık. Öyle Facebook'ta ekleyerek olmaz.
Hadi dürttüm sizi...