Biz çileyi çekiyoruz, bilim adamları ya da uzmanlar araştırıyorlar, reçeteyi çıkarıyorlar. Yerseniz. Ha bir de gazete-dergi editörlerinin tavsiyeleri var tabii. İnternette dolaşırken karşıma bir haber çıktı; 'Can sıkıntısına ne iyi gelir?' Oooh yaşasın! İnsanoğlu böyle işte, cevap alamayacağını bile bile tıklar da tıklar, değil mi efendim? Başlığa hemen tıklıyorum. Haber açılıyor... Ve huzurlarımızda muhteşem öneriler.

SİZ ANLAMAMIŞSINIZ!
1. 'Mutfakta zaman geçirin, yemek pişirin' falan filan. Yahu canım sıkılıyor dedim, anlamadınız mı? Portakal suyu sıkacağım, küp küp soğan doğrayacağım da ne olacak? 2. 'Gardırobunuzu düzenleyin'. Oldu! Canım daha çok sıkılsın diye değil mi? Bkz: 'Geçen seneki jean'lere sığmamak, giyecek bir şey bulamamak'. 3. 'Uzun zamandır görüşmediğiniz arkadaşlarınızla buluşun.' Yok yok bu tavsiyecanlar olayı hiç anlamamış. Ben buluşsam buluşsam en yakın psikologla buluşmak isterim o an. 4. 'Fotoğrafları düzenleyin, albümlere istifleyin, duvarları süsleyin' vesaire vesaire. Canım kardeşim, vakit geçirmeye çalışmıyoruz, canımız sıkılıyor. Sen hele bir can sıkıntısının çaresini söyle. Yok... Maddeler 'makyaj yapın', 'yürüyüş yapın', 'sokakları keşfe çıkın' gibisine devam ediyor. Sanırım o geldi mi gitmek bilmeyen 'can sıkıntısı' pek anlaşılamıyor. Belki de anlamı karıştırılıyor. Can sıkıntısı yapacak bir şey bulamamakla eşit değil ki. Plan program olunca, oyalanınca, zaman doldurulunca geçmez ki. Ajandan tıka basa olduğunda bile sarabilir, savurabilir, kavurabilir seni can sıkıntısı. Sanırım var olmanın dayanılmaz çaresizliğidir can sıkıntısı. Bir de ne olduğunu bilmediğin bir şeyi arama. Ne soru tamdır kafanda, ne de bir cevap bulabilirsin. İstediğin makyajı yap, istediğin kadar sokaklarda dolaş, kıyafetlerini diz, fotoğraflarını düzenle fark etmez, beş tencere yemek de pişirsen geçmez. Ne tam tarifi vardır, ne elle tutulur bir sebebi, ne de iki su dökününce geçmesi. Can sıkıntısı geldi mi beklemek gerekli, kendine şefkat göstermek, akışına bırakmak gerekli. Bana sorarsanız tek çare budur yani. Ta ki tekrar kapınızı çalana kadar.