Cumartesi gecesi işi gücü bırakıp hasta yatağından kalkmalı, makyaj yapıp, kızları toplamalı; doğru Ajda Pekkan konserinde soluğu almalı dedim. Konser nerede? Adam donduran alışveriş merkezi Kanyon'da. Mimarlarına öpücüklerden bir demet! İyi de Ajda Pekkan neden orada? Kanyon'un ikinci yılı kutlanıyor da ondan... Aman Kanyon'un vitrinine değil iklimine gelelim. Sıkı sıkı giyinelim. Eh kural şöyle! Kanyon üşütür adamı öyle! Şehrimizin yarı açık alışveriş merkezinin haklı şöhreti böyle! (Kafiyecan işbaşında...)
DEVLER TOPLANMIŞ
Ooo nasıl bir kalabalık... Sosyetemizden cool kadınlar (Aslında onlar bildiğimiz cool kadınlar değiller tabii), Amazonlar, asla ağlamazcılar, 'şimdi gel de gör beni bambaşka biri' edalarındakiler, sevgililer, kadın grupları, omzuna kazak bağlamış abiler... (Korkarım ben erkeklerin bu omuz-kazak hadisesine hafif gıcığım, hani annesinin kuzusu vaziyetleri...) Herkes 'Ajda buraya yumruk havaya' şeklinde bekliyor. Bu arada tam bir festival havası var. Makarnacılar, tatlı mısır tanelerini soslayıp satanlar, waffle içine çikolata tatlısız kalma durumları, sosisli arabaları, içki standları... Aaa! Kimleri göreyim; İstanbul Gelişim! Ajda Pekkan'la beraber çalışmaya başlamışlar. Garo Mafyan, Uğur Başar, Asım Erken, Atilla Özdemiroğlu... Bütün devler toplanmış desenize. Eh ben bu sürprizin şerefine bir sosisli patlatırım! Bilmem ne Frank's midir ne; yanaşıyorum arabasına. Ayıptır çiziktirmesi ketçabı, hardalı dayayıp sosisli sandviçi mideye indiriyorum. Nefisss! Sonra da Ajda Pekkan'ı dal gibi görünce kıskançlıktan çatlıyorum. Yeme kızım! Tut çeneni!
ZIPKIN GİBİ BOMBA GİBİ
Yarım saat rötarla çıkıyor Süperstar. Ama yazıldığı gibi yuhalanma falan yok! Cuma trafiği canııımmm! Elif Mısırlı siyahlıpembeli müthiş bir kıyafet dikmiş Ajda Pekkan'a. Saçında elbisesinin pembesinden renkler takılmış. Allahım beni baştan yarat! Sahne olağanüstü! Ajda Pekkan yine yine yine zıpkın gibi, bomba gibi, rüya gibi. (Maşallah...) Çok pardon da şu topraklarda başka süperstar var mı? Gelecekte olabilir mi? Onun sesine, güzelliğine, şarkılarına, performansına kim yetişebilir ki? Yeri doldurulamayacak bir yıldızı izliyoruz beş bin kişi... Kendini geliştirmenin, aşmanın, işine aşık olmanın ne demek olduğunu görüyoruz. 'Yaz Yaz Yaz', 'Vitrin', ' Kimler Geldi Kimler Geçti', 'Yeniden Başlasın' diye çığırıyoruz. Onun üstünlüğü bu, o söylüyor biz kadınlar güçleniyoruz. Sonuç: Beş bin kişi çıldırıyoruz!