Yirmi beşinden sonra değişirsin derlerdi de inanmazdım.
Salı gecesi 'Aliye''yi seyredip hüngür şakır ağladım. Aklım fikrim Pınar Dilşeker'in oğluna kavuşup kavuşmayacağında...
Dün anneannemi beş dakika görebilmek için iki saat yol gittim. Yan apartmana gece hırsız girmiş diye apar topar eve alarm taktırdım. Akşam evde ızgara balık pişirip, haberleri ve haber programlarını dakika dakika izledim. Çiçeklere su verdim. Sabah uyanınca oda sıcaklığında, içine altı damla limon damlatılmış su bile içtim.
Üç günde bu derece değiştim. Yani artık ben olgun bir kişi miyim?

SABAHLIK ALINACAK
Bugünden tezi yok evde bacak bacak üzerine atılarak oturulacak, mütemadiyen saçlar bir sağa bir sola sallanacak.
Acilen gösterişli bir sabahlık alınacak. Ya da ekonomik davranılıp annemden ödünç alınacak. Salonda otururken şıpıdık terlikleri şıklatmak artı bin puan. Sabahtan öğlene kadar evde altından gecelik pırtlamış sabahlıkla gezinilecek (Bu demektir ki papatyalı geceliğimi son giyişim). Kapıcı servise gelince eline liste tutuşturulacak, aval aval "Ayy ne eksikti acabaaaa" şeklinde kapıcının yüzüne bakılıp kadınlığın yüz karası olunmayacak..
Ayrıca olgun kadın dediğin gecenin yarısında "Sarelleeee, tatlııı" diye sevgilisinin başının etini yemez. Zaten olgun kadın Sarelle yemez (yapma ya!), patates kızartmasına aş ermez (deme!), hamburger aklına gelmez, gelse de ekmeğinin yarısını yemez (hadi canım!).
Bu demektir ki, mönüde kerevizler, enginarlar bulunacak. Tuz, beyaz un, beyaz ekmek eve sokulmayacak. Yemekler hastane yemeklerini aratmayacak kadar yağsız pişecek. Pirincin bile kepeklisi pişirilecek, sevgilim gizlice Marmaris Büfe'de dilli kaşarlı yiyecek. Bitkisel ilaçlar konusunda uzman olunacak. Gün içinde bardak bardak yeşil çay, kuşburnu, meyankökü türünde otlar kaynatılıp içilecek. Hatta çantada bitkisel çaylar gezdirilecek.

GOFRET DEĞİL BİTTER
Başkaaa? Hah!.
Haftada bir kontör günü düzenlenecek. Eh ne de olsa altın ve dolar günleri geride kaldı yani. Yolda rastlanan arkadaşlara "Şekerim mutlaka görüşelim" denip görüşülmeyecek. Alışveriş yaparken pazarlıkta kusur edilmeyecek.
Sonracığıma Hepsi'yi, Manga'yı sevmek, avaz avaz şarkı söyleyip popo sallamak, Yalın konserinde tepinmek yok! Biraz edep, ağır başlılık lütfen. Hemen Candan Erçetin ve Sarah Brightman CD'leri edinilecek. Yogaya yazılıp, kişisel gerilinecek.
Pofuduk terlikler, "Hastayyyııım çorbası tastayııım" diye inlemeler terk edilecek. Annem anneannemi, bir daha bana karnıma kadar çıkan önü minik fiyonklu donlar almaması için ikna edecek (giymesen de çekmecene koyuyorsun yaniii). Her Salı 'Aliye' izlenip dövünülecek. Haşmet Babaoğlu zaten tamamdır bir de Ahmet Altan'ın kitapları okunacak. Kahvaltıda köpek maması kıvamındaki müsliler tırtıklanacak. Sütün, yoğurdun, bisküvinin lightı, gofret yerine bitter çikolata alınacak. Saat 12'den önce beboşlar gibi uyunmayacak.
Oldu olacak evlenip, çocuk doğurayım, misafirlere galoş dağıtayım, gece kız kıza gezenleri kınayayım bari.
Tabii tabii... Yazarken bile duman oldum valla.
Allah gecinden versin, olgunluğumun kırkıma ertelensin.