Millet 'don' muhabbeti yapadursun, kadınların 'erkek plajda' vaziyetleriyle derdi başka. Çeşme-Bodrum manzaralarını, denizde ördek suya daldı zil çaldı yapanları televizyonda izlemekten gına geldi. Karar verdim; hava da sıcak hafta sonu havuz yapılacak. Eh İstanbul'da havuz sefası için, ya havuzlu bir sitede ikamet eden arkadaşın olacak ya kendi evin şöyle havuzlusundan, bahçelisinden olacak ya da otellere parayı bayılacaksın. İlk hedefim; site sakini arkadaşıma kaynamak ileri! Bu siteler bir alem. Gazeteler okunuyor, ünlüler çekiştiriliyor, köfte ekmek yenip- ayran hüpletiliyor, dedikodu yapılıyor. Güneşte cazur cuzur yanarken, konu döndü dolaştı 'Caddebostan Plajın'da beyaz donla denize giren erkeklere dayandı. Oradan da erkeklerin kadınsavar plaj hallerine. Ey karşı cins dikkat dikkat! Bakın kadınlar yazları sıcak ve kurakken hangi hallerinize sinir oluyor? Yazlık mekanlarda erkeğin manita bulma kaderini gündüzler belirler. Toynak kıvamındaki tırnaklarınızla tanışmış hatuna, akşam serenat yapsanız bile kendinizi beğendiremezsiniz. Uzun ve kirli ayak tırnakları, arkamıza bakmadan kaçma sebebidir. Sonra, dondan daha beteri, 'slip' mayodur. Rezil oluruz valla. Aman şort mayodan şaşmayın. Hatta bu sene Kenan Doğulu modeli uzun ve çiçeklileri çok moda. Şıpıdık terliklerin seçimi çok mühim. Önden kalın bantlı, plastikler kadınları çileden çıkartıyor. Kösele ayakkabı, çorap ikilisine tüyler zaten diken diken. Ah kuru dallara can veren Allah'ım, şu erkeklere yağlanma kabiliyeti verseydi keşke... Üşenmeyen gözlemlesin, bunlar ya Kırkpınar Güreşçileri gibi yağlanırlar ya da göğüs kıllarına beyaz güneş sütlerini sürüp yaymaya üşenirler. Sonuç: karşınızda bembeyaz göğüs kıllarıyla size sırıtan bir adam! Diğer korkunç manzaralar ise; Kafa dışarıda kulaç atmak, denizi lavabo zannedip sümkürmek, balgam atmak, balıklama atlayayım derken göbek üstü düşmek, denizde anırmak, böğürmek, güreşmek... Hani don en hafifi, daha neler var neler...