Kadının derdinden ancak kadın anlarmış. Erkek kişiler rahatına bakarmış. Buradan tüm erkeklere sesleniyorum, ilişkinizin sağlığı için çantalarımızdan elinizi çekin... Düğünde, partide, kafede, plajda çantamıza dadanmayı kesin... Malumunuz kadın olmak kolay değil. Evden çıkıp bakkala bile gitsen yanında taşıyacağın zırıltılar var. Neler mi?; Cep telefonu, anahtar, cüzdan, dudak parlatıcı, allık fırçası, selpak mendil, yetmez ıslak mendil, minik ayna, ağrı kesici... Bunlar demirbaşlar. Eh bir de plaja gidip serileceğimizi, icabında güneşlenip denize gireceğimizi hayal edin. Tamam etmeyin, ben yazıyorum. Bir kadının plaj çantasında ne bulunur? Havlu, vücut ve yüze iki ayrı güneş kremi, dudak parlatıcısı, ıslak mendil, gölgelenirken okunacak kitap, anı depolamak, dönüşte ele güne hava yapmak için fotoğraf makinesi, "aman üşütmeyelim defilede kusur etmeyelim" yedek bikinisi, duruma göre bir de mayo, bikini üstü kılığı. (Hint işi olanlar tercih edilir) Tabii ki; cep telefonu, cüzdan, anahtar üçlüsü, içiliyorsa sigara-çakmak, başa güneş geçmesin diye şapka, karışan saçlara tarak, uçuşan saçlara toka, bandana... Ve tüm bunları orta boy bir plaj çantasına sığdırmamız yetmiyormuş gibi bir de tam odadan çıkarken sevgilinizinkocanızın palet kıvamındaki terliklerini, yedek ve daima nemli mayosunu, havlusunu tıkıştırmaz mı. Önce huysuz ve tatlı kadın olmamak için iki derin nefes alır, sesini çıkartmazsın... Velhasıl adamın çantanızla işi bitmemiştir. Tam plajın önüne gelmiş, denizi görmüş şensinizdir sevgiliniz arabadan iner ayak, çantanıza purosunu- sigarasını çakmağını, koca araba anahtarını, cep telefonunu, gözlük kabını atıverir. Sizi fena halde karambole getirir. Siz de içinizden ona kadar sayarak, "Hadi tadımızı kaçırmayalım" dersiniz. Dersiniz de fayda etmez tabii. Bit pazarından hallice çantanızın içinde bangır bangır çalan telefonunuzu bulamamanız, küçücük tokayı ararken on beş dakika tüketmeniz, beş dakikada bir çantanızdan osunu, busunu isteyen manitaya hizmet etmeniz, sonunda delirip tüm çantayı minderin üzerine dökmeniz yetmiyormuş gibi finalde abiden fırça yersiniz. Çünkü pek değerli, size assolist asistanı muamelesi yapan sevgilinizin mavi ipli mayosu çantadan çıkmamıştır! Şimdi gel de tepinme, gel de adamı denize dökme değil mi?