'Büyüme Hormonu' olayına cuma günü kaldığımız yerden devam... Ama önce cuma günü çiziktirdiklerimi özet geçeyim de kaçıranlara hizmette kusur etmeyeyim... Duydum ki, Madonna başta olmak üzere tüm dünyada ve Nişantaşı sosyetesinde gençleşmek isteyenler Büyüme hormonuna (Human Growth Hormone) saldırmışlar. Enjeksiyonla, hormonu tetikleyen ilaçlarla ya da internette satılan ağız spreyleriyle vücutlarına dışardan alıyorlarmış.
Gençliğe birebirmiş, enerji veriyor, uykuları düzenliyor, mutlu ediyormuş... İyi de nedir bu Büyüme Hormonu? Hemen İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Spor Hekimliği Ana Bilim Dalı Başkanı (Çapa) Prof. Dr. Abidin Kayserilioğlu'nu buldum ve bir bir sordum.
YAŞLANMA BAŞLIYOR
Büyüme Hormonu; vücuttaki büyüme yeteneğine sahip tüm dokuların büyümesini sağlayan, vücuttaki protein sentezini arttıran bir hormon. Protein sentezinin artması da şu demek; dokular yenileniyor, enerji için yağ kullanımı artıyor, kıkırdak ve kemik büyümesi uyarılıyor. Türkçe'si gençlik yani.
Ancak büyüme hormonunun salgılanması, ergenlik döneminden sonra azalmaya başlıyor. Ve yaşlanma burada başlıyor. Yaşlanma nedir? Kasların küçülmesi, deri altındaki bağ dokularının bozulması, derinin gerginliğinin bozulması, akciğer kapasitesinin küçülmesi... Vücudun çoğu dokusunda protein depolanması azalıyor ve yerine yağ depolanıyor. Böylece kırışıklıklar artıyor, kas kütlesi azalıyor.
TEK YOL EGZERSİZ...
Büyüme Hormonu da tüm bunlara engel oluyor. Ve madem ergenlikten sonra vücutta salgılanması azalıyor, gençleşmek isteyen dışarıdan takviyeleniyor. Prof. Dr. Abidin Kayserilioğlu da "Büyüme hormonunun dışarıdan alınmasını kesinlikle önermiyorum. Muhakkak bir amaca yönelik ve hekim kontrolünde alınmalı.
Aksi cinayettir" dedi. Kontrolsüz hormon alımı bırakıldığında ani yaşlanmaya sebep olabilirmiş. Ayrıca büyüme hormonunu tetikleyen ilaçlar ise bazı kişilerde şeker hastalığına ve kansere sebep olabilirmiş. "Peki bu çok lazım hormonu salgılatmanın doğal yolu yok mudur? İlle de dışarıdan mı almak gerekir hocam?" diye sordum. Prof. Dr. Abidin Kayserilioğlu bana tek çıkış yolu gösterdi; egzersiz!!! Ama hangi egzersiz? Şimdi cuma günü kaldığımız yerden devam...
Şunu belirtmek isterim ki, hafif egzersizlerle büyüme hormonu salgılanmıyor. Peki hafif egzersiz nedir? Öncelikle kişinin yapabileceği maksimum derecede egzersiz bulunuyor. Bunun da yaşa göre hesaplanması şöyle; 220 eksi yaştır. Misal benimki; 220-25=195. Benim maksimum kalp frekansım 195 (kişiye göre artı eksi 10 olabilir). Hafif egzersiz de maksimumdaki frekansın yaklaşık yüzde 50-60'ı ölçüsünde yapılan egzersiz. Yani 5 km hızla yürününce büyüme hormonu salgılanmıyor da biraz daha hızlı koştuğunuzda salgılanıyor. Ama bu kişiden kişiye değişiyor.
Ve haftada en az üç gün yapmak gerekiyor. Tabii ben de bana egzersiz önermeyin de ne önerirseniz önerin cinsindenim ya "Hocam ille de egzersiz şart mıdır? Bu işin başka yolu yok mudur?" diye sordum, cevabımı aldım Kayserilioğlu "Ben sana yemek yemek lazım diyorum. Sen bana devamlı mı yemek yiyeceğiz diyoruz. Beşikten mezara egzersiz yapılmalıdır..."
HALTER ÇOK ETKİLİ
Kayserilioğlu'nun bir başka önerisi ise kürek, ağırlık kaldırma, ayakla ağırlık itme gibi dirence karşı çalışma. Dirence karşı çalışmada büyüme hormonu daha fazla salgılanırmış.
Ancak büyüme hormonunun en fazla salgılandığı çalışma 'kesintili egzersiz'. Yani şiddetli egzersizi kısa süreli yapmak. Bu da şöyle oluyor; halter, çok hızlı koşma gibi şiddetli egzersizleri 20-30 saniye yapacak, o sürenin iki üç katı bekledikten sonra hareketi tekrar edeceksiniz.
GÜNEŞ IŞIĞI FAYDALI
Ancak Kayserilioğlu kontrolden geçmeden şiddetli egzersizi önermiyor. Çünkü ani ölümlere neden olabilirmiş... "Bana hiç egzersiz yapmamış biri gelince, kontrolden geçirdikten sonra saatte 5 km hızla 15 dakika yürümesini öneriyorum. Egzersiz yavaş yavaş arttırılmalı. Egzersize başlamadan önce mutlaka ısınma, ardından germe hareketleri yapılmalı. Isınma kası yumuşatır daha fazla kanlanmasını sağlar, kasın yırtılmasını önler. Germe de kasın verimini arttırır" diyor.
Bir de açık havada, güneş ışığında yapılan egzersiz, kapalı alanlarda yapılan egzersizden çok daha faydalıymış. Ey sosyetikler... Madem gençleşme yoluna baş koydunuz, büyüme hormonu istiyorsunuz, 20- 50 bin dolarları bayılmadan, sağlığınızdan olmadan da bu işi becerebilirsiniz... Hani benden söylemesi...