7 yaşındaki B. gözyaşları içinde anlatıyordu: "Hangisini seveceğimi ve hangisine inanacağımı bilmiyorum. Annem; babamın kötü bir insan olduğunu, onu görürsem mutsuz olacağımı söylüyor ve görmemi istemiyor. Babama gittiğim zaman annemin çok kötü bir kadın olduğunu dinliyorum. Aşırı derecede sinirli olma, derslerinde bozulma nedeniyle getirilen 10 yaşındaki S'nin ise babası iki aydır eve gelmiyordu. S, babasını göremiyordu. Annesi bunun geçici olduğunu, babasının döneceğini söylüyordu. S babasıyla konuşmak, ona daha iyi bir çocuk olacağını, artık eve dönmesi gerektiğini söylemek istiyordu. Oysa S'nin bilmediği boşanma davasının açılmış olduğu ve babasının dönmeyeceği gerçeğiydi. T ise arkadaşlarıyla anlaşamama, asi davranışlar ve arada kendini öldüreceğine ilişkin sözleri nedeniyle doktora gelmişti. 14 yaşındaydı ve anne babası uzun süredir ayrıydı. Anne ve babasının hiç görüşmemesi önceleri çok işine gelmişti ve hala da kullanıyordu. Yapmak istediklerini birinden izin almış gibi, ikisinin haberi olmadan yapabiliyor. Ya da onların birbirlerine kızgınlıklarını kullanarak isteklerini elde edebiliyordu. Babasıyla düzenli görüşmüyordu. İlk başlarda babası telefon açıyor, onu alacağını söylüyor, saatlerce günlerce babasını beklediği oluyor ama babası gelmiyordu. Şimdi artık babasını görmek istemiyor, sadece para alabileceğini düşündüğü zamanlarda arıyor ve her ikisinden de nefret ettiğini, asla evlenmeyeceğini söylüyordu.
ÇOCUKLAR İÇİN BOŞANILMASIN MI?
Her çocuk anne ve babasıyla birlikte yaşamak ister. Ancak evlilik sürdürülemiyorsa, evde huzursuzluk varsa ve anne-baba mutsuzsa bu durum çocukları olumsuz etkiler. Evlilikler çocuklar için yapılmadığı gibi çocuklar içinde sürdürülmez. Ama boşanma çocuğun gelişiminde bir travmadır. Bu nedenle gerek kararın alınması, gerekse sonraki ilişkiler dönemi çok önemlidir. Ayrılık kararı anne-baba tarafından birlikte çocuğa açıklanmalıdır. Bu açıklama suçlamalar içermemelidir. Çocuğa; anne-babaların bazen birlikte oturduklarında birbirlerini mutsuz edebildiklerini, anlaşamadıklarını artık ayrı evlerde olacaklarını, ama bunun onunla bir ilgisi olmadığını, hala onun anne ve babası olduklarını ve onu çok sevdiklerini belirtmeleri gerekir.
NASIL DAVRANMALI?
Çocuk hangi ebeveynle kalacaksa, onun evinin orası olduğu ve diğer eve uygun zamanlarda gidebileceği de söylenmelidir. Gidiş-geliş zamanlarının belli olması, çok önemli durumlar dışında aksatılmaması çocuğun ebeveyinlerine güveni için önemlidir. Ayrılan anne-babalar birbirlerine ilişkin olumsuz duygularını çocuklara yansıtmamalıdır. Çocuğa diğer ebeveyn hakkında söylenecek olumsuz şeyler, çocuk aracılığı ile yollanacak olumsuz haberler çocuğun ruh sağlığını bozar. Ayrılık durumunda özellikle küçük çocuklar ayrılığın kendileriyle ilgili bir sorundan kaynaklandığını düşündükleri için suçluluk duyarlar. Kendilerinin ayrılığa neden olduğuna göre birleşmeyi de yapabileceklerini düşünerek gereksiz bir çaba içine girerler. Bu sıkıntıyı engellemek için çocukların ayrılmada rolleri olmadığı onlara anlatılmalıdır. Yeniden bereber olma konusunda şüphe içinde bırakılmamalı, ayrılma kesinse bu net bir şekilde çocuğa söylenmelidir. Anne babaların ilişki düzeylerini ayarlamaları çok çok önemlidir. Hiç görüşmemeleri, çocuk hakkında birlikte verilen kararları verememeleri, devamlı birbirlerini suçlamaları çocukların başıboş kalmasına ve uygun olmayan gelişim göstermelerine neden olur. Hiç ayrılmamış gibi davranmaları, çok sık ve samimi görüşmeleri, beraber tatile gitmeleri gibi durumlar ise çocuğun aklını karıştırır.
KIZLAR İÇİNE KAPANIR
Yeniden beraber olabilecekleri beklentisi ile sürekli hayal kırıklığı yaşamasının yanı sıra, anne ya da babanın daha sonraki birlikteliklerinden çok zarar görmesine ve sorun çıkarmasına neden olur. Özellikle ergenlik gibi yeni gelişim dönemlerine girişlerde, okula başlama gibi özel durumlarda çocuklarda yeni sorunlar çıkması, olanların artması sık rastlanan durumlardandır. Erkek çocuklarda daha çok dışa vuran saldırganlık, yalan söyleme, ders başarısızlığı gibi davranışlar gözlenirken, kız çocuklarda içe kapanma daha fazladır. Eğer iyi anlatılır, anne-baba boşanma sonrası çocuğa tutumlarını ayarlayabilir ve çocuk her iki ebeveynle ayrı ayrı, yeterli zaman geçirirse boşanma çocuğun ruh sağlığı üzerinde olumsuz etki yapmadan geçirilebilen bir süreçtir. Boşanmalarda unutulmaması gereken iki önemli şey vardır. Birincisi bunun her koşulda bir travma olduğu ve gerekirse yardım alınması gerektiği, ikincisi ise çocukların da bu sürecin içinde bulunduğu, ayrılanılanın sadece eş olup, çocuklardan 'boşanılmayacağı' gerçeğidir.