Türkbükü'ne gitmeden, Shipahoy'da eğlenmeden, lahmacuna 50 lira ödemeden de Bodrum'da yaşanabiliyormuş.
Şaka tabii!
Bodrum'da yüz binlerce insan; kendi halinde sessiz sakin tatilini yapıyor. Sizlerse gazetelere yansıyan biçimiyle 40-50 kişinin tatil maceralarını okuyorsunuz.
Yine de meslek gereği, bilindik adreslerde boy göstermemi bekleyenler şaşırdılar, hatta "Yoklamalarda eksik yazılacaksın" diye takıldılar ama tatilde de aynı gündemlerin içinde boğulacaksan, aynı şeyleri konuşacaksan, kafayı boşaltamayacaksan, aküyü dolduramayacaksan neye yarar...
KONUŞMAK FAYDA ETMEZ
Bu amaçla 15 günlük tatilimi Bodrum'da gayet sakin bir biçimde geçirdim. Ne tuhaf hiç ünlü birini de görmedim.
Zaten ünlüler, olmadıkları yerlerde hiç konuşulmuyorlar. (Demek ki, istemeyen görünmeden tatil yapabilir Bodrum'da.) Sonra şu selülit mevzusu... Kimsenin umurunda değil. Medya Gülben Ergen ile Deniz Seki'ye bu oyunda başrol verdi ama Türk kadınının umurunda değil. Oysa, her gün bir selülit haberi görmekten 'selülitli olmamalıyız' gibi bir düşünceye kapılmıştım.
Sonra Nurseli İdiz arayıp "Bir kadın olarak sizden destek bekliyorum" dedi. Şaşırdım, çünkü ne malum görüntüleri izlemiştim, ne de haberi biliyordum. İnternetten haberleri okuyunca ve sosyal medyada yazılanları görünce "Herkes ahkam keseceğine, biri de çıkıp başka bir şey önerse, kadına bir ışık olsa" dedim.
Neyse ki Gani Müjde, 'Harem' dizisi için Nurseli İdiz'e teklif götürmüş. İşte yapılması gereken budur. Yoksa konuş konuş, kimseye bir faydası yok.
HER ŞEYE RAĞMEN MUTLU İNSANLAR
Anormallikler içinde geçen hayatımda bir nefes tatili oldu bu. Ben de sıradan insanların öykülerinin peşine düştüm. Gündoğan pazarında, sabahları binbir meyvenin, otun, sebzenin kokusuyla dolaştım. (Bilir misiniz; bu pazarın bir de keman çalan amcası vardır.) 40 derece sıcakta kendisiyle sıkı sıkıya pazarlık eden İstanbullu hanımefendinin arkasından "Bunlar sıcakta, toprakta çalışmanın ne olduğunu bilmiyorlar" diyen pazarcının sesini...
Gündoğanlı 12 yaşındaki çocuğun "Denize girmeyeli tam 13 gün oldu" demesini... (Çünkü çalışıyor.) Pazarın girişinde bahçesinden topladıklarını satarken, dinlenmek için yanına oturan müşterileriyle sohbet eden ve "İstanbul çok kalabalıkmış" diyen teyzeyi... Her şeye rağmen mutlu olan insanları gördüm. Öyle güzeldi ki...