Yönetim danışmanlığı firması The Boston Consulting Group (BCG) tarafından hazırlanan 'Lüksün Yeni Dünyası' raporuna göre; küresel lüks tüketim pazarı 2011 yılında 1.4 trilyon dolara ulaşmış. Bu devasa tüketim pazarında, birinci sırada lüks deneyimler var. Seyahat, sanat, teknoloji, yeme ve içme gibi bu lüks deneyimlere harcanan para 770 milyar dolar.
İkinci sırada ise 350 milyar dolar ile lüks otomobiller var.
Raporda ilginç olan nokta şu: İnsanların lüks ürünlere sahip olmaktan daha çok, lüks deneyimler yaşamaya yönelmeleri...
Lüks markalara sahip olmanın başarı ve statü sembolü olarak görüldüğü Çin'de bile, lüks deneyimler için yapılan harcamalar, lüks eşya ve otomobillere yapılan harcamalardan çok daha hızlı bir şekilde büyüyormuş.
TAKSİYE BİNMİYOR AMA..
Raporda Türkiye ile ilgili bölümler de dikkat çekici...
Türkiye'de lüks pazarı 20 milyar lira civarında.
Geçtiğimiz beş yıla bakıldığında her yıl yüzde 15'lik bir büyüme kaydedilmiş. Yavaş yavaş Türkler de lüks deneyimlere doğru yönelmeye başlamış.
Tabii bunun için de Bodrum beach'lerinde boy gösterip, bir lahmacunla ayrana 50 lira ödemek yok! (Şaka... Şaka...)
Bu raporu okuduktan sonra tam bir lüks deneyim tutkunu olan bir arkadaşımla konuştum...
Arkadaşım Türkiye'de tatil yapmıyor. "İstanbul'da taksiye bile binmiyorum" diyor. Ama...
İşte bundan sonrası önemli...
"Beni yurt dışında görenler dünyanın zengin adamlarından biri sanabilir ama ben tatilimde öyle yaşamak için burada üç ay çalışıyorum. Neler yapıyorum? Yemek rezervasyonlarımı gitmeden önce yapıyor, Michelin yıldızlı restoranları tercih ediyorum. Havaalanı transferimi iyi bir araba ile yaptırıyorum. En iyi otelde kalıyorum. Çok yabancı olduğum bir kültürse iyi bir rehber tutuyorum.
PAHALI ÇANTA YERİNE...
Her defasında farklı destinasyonları tercih ediyorum. Gittiğim yerin yaşamının içine girmeye çalışıyorum. Çağdaş sanata meraklıyım, her türlü sergiyi geziyorum. Dünyanın dört bir yanında arkadaşlarım var. Artık öyle bir network oluştu ki; 'Haydi dünyanın şu noktasında buluşalım' diyoruz. Onlar İstanbul'a geliyor, biz onlara gidiyoruz. Bazen bir sergi için Londra'da, bazen safari için Güney Afrika'da buluşuyoruz.
Bana ne mi kalıyor? Müthiş bir zenginlik... Bodrum'a gidip tatil yapsam ne kalacak? Yorgunluk..."
Hepimiz tatil dönüşlerinde bu arkadaşımızın anlattıklarını ilgiyle dinliyor, onun yerinde olmak istiyoruz.
Ama lüks tüketimden lüks deneyime geçmek biraz uzun bir yol... Kimi 3-5 bin dolarlık çantanın, 200 bin dolarlık arabanın peşindedir, kimi de bizim arkadaşımız gibi dünyanın deneyiminin...