İstanbul'da köprü onarım ve yol çalışmaları başlamadan önce uyarmışlardı bizi: "Mümkünse şehir dışına tatile gidin, uzunca bir süre de gelmeyin!" demişlerdi ama olmuyor. Hepimiz farklı nedenlerden, bu kaos günlerini ne yazık ki şehirde geçirmek durumunda kalıyoruz.

DELİRMEYE AZ KALDI!
İstanbul'da yaşamayanlar da günlerdir televizyon ekranlarından bu şehirde yaşanan kaosu ve rezaleti an be an izliyorlardır ama ne yaşadığımızı daha derinlemesine anlatmaya kalkarsak...
Biz kendimizi yollara bıraktık... Her gün iş için evden çıkan insanın yollarda evindekinden daha çok zaman geçirdiğini biliyoruz.
Ben hesapladım, ortalama bir saatlik bir zamanı evde geçirebiliyorum.
Hepimiz sokak çocuğu olduk!
Haylaz, yaramaz çocuklar. Çünkü sokağın dili öyle. Trafikte herkes birbirini boğazlama noktasında. Kornaya basma çılgınlığı almış başını gitmiş. Servis minibüsleri terör estiriyor ve hava 33 derece. Delirmeye az kaldı...
Herkesin yolunda beklediği bir yoğunluğa bile razıyız. Yeter ki; sizin yarım saattir beklediğiniz kuyruğun en başına girmeye çalışan uyanıklar olmasın!