İçimizde kabaran ve hiçbir yerlere akıtamadığımız bir öfke var.
Kölesi olduğumuz, bizi boğacak bir öfke.
Bize insanlığımızı, bize kadınlığımızı, bize adamlığımızı, bize çocukluğumuzu unutturan bir öfke...
KADIKÖY YANARDI!
Bizi öldürecek bir öfke.
Fenerbahçe-Galatasaray maçı bize yine çok güzel ayna oldu.
O aynadan bakanlar, bakıp da görebilenler o öfkeyi görecektir.
Maçı ve sonrasındaki olayları televizyondan izledim.
O benzincinin önünde devrilen arabalar, yakılan ateşler size neyi gösteriyor?
Bu bir maç mı, yoksa bir terör olayı mı?
Bilançoya bakın: İki ölü, 36 yaralı; dokuz polis otosu ile 100'e yakın araç hasarlı ve 59 gözaltı. Bu nedir ya! Spor mu, eğlence mi? Hayır efendim, bal gibi terör.
Benzincinin önündeki araçlar ateşe verildi. Orası patlasaydı, nasıl bir facia yaşanırdı hiç düşündünüz mü? Kadıköy bile yanardı...
Sezonun bu son maçını heyecanla bekleyen oğlum, biber gazından boğulmuş halde geldi eve, gözleri kan çanağıydı.
Merdivenlerde çocukların nasıl yuvarlandığını, ezildiğini anlattı dehşet içinde. İşin tuhafı, gözaltına alınanların 12'si de çocukmuş.
Kim bu çocuklar?
Ellerine taş, sopa verip yüreklerine öfke salan anne-babaları kimler?