* Diyelim ki; her şeyden vazgeçtiniz ve evde oturan bir Ajda oldunuz. O zaman sorun çözülebilir mi?
Onu da denedim, yaşadım, antrenmanını yaptım ama olmuyor. Daha önce de anlattım; önce sahnedeki kadın beğeniliyor, seçiliyor, sonra evdeki kadın çok rutin gelmeye başlıyor. Benim de zaten işimin dışında çok rutin ve yalın bir yaşamım var. Çünkü dinlenmek istiyorum. Çünkü o yorucu, yıpratıcı hayattan sonra evde rahat etmek istiyorum. Ruhen rahatlamak istiyorum. Beni anlayan, bana yardımcı olabilecek, benimle yarış halinde olmayan bir erkekle, evde bir hayat istiyorum.
* Enrico Macias konserinden sonra ilişkiniz bitti. Sahnedeki haliniz, örneğin o jartiyerli kıyafetiniz kıskanılmış olabilir mi?
Mutlaka olmuştur. Ama bunu düşünmek bile istemiyorum. Ben bir sanatçıyım. Mecburum görsel birşeyler yapmaya. Madonna evli ve 2 çocuğu var ve de marjinal. Ben marjinal değilim... Ne ruhum marjinal, ne de davranış biçimim marjinal.
BÜYÜK UÇURUM ZOR GELİYOR
* Peki sizin duruşunuzun ya da görüntünüzün adı ne?
Olmam gereken neyse oyum ben. Marjinal değilim, sanatçıyım. Dünya sanatçıları dünya standartlarında nerelerdeyse, ben de Türkiye'de kendi çizgimde belli bir noktayı tutturmaya çalışıyorum.
* Çizgi üstü müsünüz?
Çizgi üstü değilim! Yenilikçi diyebilirsiniz. Ya da sahnede çizgi üstü, özel yaşamda çizgi altı. İşte belki de o şizofreniyi bir türlü yakalayamıyorlar, sorun da buradan çıkıyor. Ben sahnedeki Ajda değilim. Belki de bu iki Ajda arasındaki uçurum çok büyük olduğu için zor geliyordur. O yüzden çok yakın arkadaşlarım beni anlayabiliyor, diğerlerinden de ben kaçıyorum. Özel hayatımda da sahnedeki gibi yaşasam bugüne kadar yok olurdum zaten. Ben kaçmakla kendimi kurtardım.