Türkiye'nin en iyi haber sitesi
ŞENGÜL BALIKSIRTI

Pınar'lık gerçekler

Pınar Altuğ geçtiğimiz hafta bir televizyon programında dakikalar boyunca gazeteciliğimi tartışmış. Bilmeyenlere konuyu kısaca hatırlatmakta fayda var. Pınar Altuğ ile Umut Elçioğlu'nun boşanmasına neden olan olayları yazmıştım yıllar önce. Olayı ilk öğrenen gazeteciydim. Pınar Altuğ bu olayların ortaya çıkmasından sonra basın toplantısı düzenledi, zaman zaman röportajlar yaptı ve benimle birlikte tüm medyayı yalanladı; "Külliyen yalan" dedi. Benim de hassas noktam bu: Yazdıklarımın yalanlanması... Şimdi bu unutuldu, başka bir şeyden söz ediyor Altuğ. Bir televizyon yayınında, 15 dakika boyunca beni konuşuyor ve kendi yalancılığını unutup bana yalancı diyor. Neden? Çünkü benimle hiç konuşmadığı halde onunla konuşmuş gibi bir yazı yazmışım. O yazı önümde. Orada da "Altuğ ekip arkadaşlarına 'Biz Tony ile büyük aşk yaşıyoruz' diyor" cümlesi var. Yani kime söylemiş? Bana değil ekip arkadaşlarına... Ama o ısrarla başka bir şeyden söz ediyor, bir de gazetecilik dersi veriyor. Bu yayını izleyince başka neler öğrendim neler. Doğru yazdığım bir haberle Basın Konseyi'ne şikayet edildiğimde Oktay Ekşi, kendisine telefon açan Pınar Altuğ'a "Bir gazeteciyi basın konseyine şikayet etmek için gereken bütün maddeler var. Şikayetini gönder" demiş. (Şikayet edildim, savunmam istendi vermedim ama sonra şikayetin yersizliğine karar verildi.) Bu arada şunu da öğrendim; o günlerde Pınar Altuğ'a Tony ile birlikteliğini soran ve ondan "Yok öyle bir şey" yanıtını alan Birol Güven, beni bir yerlere şikayet (!) ettiklerini ama sonra gerçeği öğrenince dumura uğradıklarını söylemiş. Görüyor musunuz, nasıl yürüyor işler! Şikayetle! Herkes kendini kral, kraliçe zannediyor. Gücü yetene tabii... Neyse... Aradan 3 yıl geçti, Tony de geldi geçti, Pınar Hanım hala benim gazeteciliğimi tartışıyor. Bu haberle gururunun rencide edildiğini söylüyor. Peki o bana ve tüm magazincilere yalancı derken ne oluyordu? Ben de televizyonlara çıkıp, 5 dakikada herkesi yere serebilirim. Ama öyle değil işte. Yukarı çıkmak için başkalarının paçalarına asılıp aşağı çekmeye çalışmak çok bildik bir oyun. Kendi başınıza dik durabiliyor musunuz, yeter de artar... Her şeye...

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA