Önceki gün neredeyse tüm gazetelerde Müzeyyen Senar'ın bir içki firmasının gecesinde sahneye çıkışı ile ilgili haberler yer aldı. Herkes gecenin görkemini, Senar'ın büyüklüğünü anlata anlata bitiremedi. Bütün bu övgüleri, alkışı biraz gecikmiş bir vefa olarak tanımlıyorum ben... 88 yaşında, 88 yılından aldığı güç ve güvenle herkese meydan okuyan, kimini azarlayan, deyim yerindeyse artık gözünü budaktan sakınmayan Senar'ı ve onun yaramaz çocuğu Bülent Ersoy'u bir de ben anlatayım sizlere. Hem de yaşanmış bir olayla... Bakın görün, bugün onun önünde diz çökenler dün neler yapıyorlardı... 2002 yılında Bodrum'da Samba adlı bir kulüp vardı. Ve bu kulüp yaz sezonunun açılışını Bülent Ersoy ve Müzeyyen Senar ile yapacaktı. Ama Bodrum'daki hareketli hayatlara fazla ağır gelen bu program ilgi görmedi. Benim de olduğum gece kulübü neredeyse boştu. Sonunda Müzeyyen Senar ile Bülent Ersoy sahnedeki yerlerini aldı. Bülent Ersoy çok gergindi. Senar'ın "Bülent benim mikrofonumun sesini kıstırıp, kendi mikrofonunun sesini sonuna kadar açtırıyor" demesine sinirlenmişti. Bu gerginliğin üzerine müşteri sayısı da az olunca sinirler iyice tırmanmış, Bülent Ersoy, klarnetçinin taksimi fazla uzatmasını bahane ederek hışımla yerinden kalkıp sahneyi terk etmişti. Bütün bunlar yaşanırken o büyük usta, o büyük Müzeyyen Senar cezalandırılmış çocuklar gibi çaresiz kalmıştı sahnenin orta yerinde. Onu öyle şaşkın görmek içimi acıtmıştı... O gece öyle bitmedi tabii. Senar da sahneden ayrıldı. Kuliste büyük patırtı koptu. Bülent Ersoy bağırdı, Senar odadan çıkarken ayağı takıldı, düştü. Ortalık toz duman, program ise iptal oldu. O program devam etseydi, yanlış hatırlamıyorsam Bülent Ersoy 8 milyar, Müzeyyen Senar ise 800 milyon lira alacaktı. Bu kavgaları, usta ile çırağa ödenen ücret arasındaki büyük uçurumu ve Senar'ın İzmir'deki evine kışlık kömür alacak parasının bile bulunmadığını öğrenince, Türkiye'de sanata ve sanatçıya verilen değere acı acı gülmüştüm... O günden bugüne ne değişti peki? Bugün Müzeyyen Senar'ın elini öpenler, ona övgüler yağdıranlar acaba Sezen Aksu onu hatırlayıp 70. sanat yılı için özel bir gece düzenleyene kadar nerelerdeydi? Evini ısıtacak kömürü bile alamayan o büyük kadının yüreğini ne ve kimler ısıttı?