Bir hayat öpücüğü aldı Bodrum... Üç günlüğüne, enerjisine yeniden kavuştu. Ama hazırlıksızdı. Hiç Bodrum gibi değildi. Yine yollarda yapım çalışmaları vardı. Boştu, ıssızdı... Dönüşte bizi havaalanına bırakan şoför bile sıkılmış ıssızlıktan. "Yarın sabahtan itibaren burası yine eski sessizliğine kavuşur. Bodrum'un hareketlenmesi ancak 20 Haziran'dan sonra olur" dedi. Biz de ne yaptık? Kendi Bodrum'umuzu yarattık. Akşam üzerleri, güneş denize inerken Yalıkavak'taki Balıkçı Sait'te, Türkbükü'nde Mey'de oturup o sessizliğin tadını çıkarmak, sohbetlerde buluşmak güzeldi. Mono Events'ın ortağı üç pırıl pırıl genç Fevzi Kalkavan, Toygar Yedigöz ve Tamer Erdem'in organizasyonuyla düzenlenen İberotel Bodrum Princess'teki 'yaza merhaba' partisi ise bütün o sessizliğin ve sükunetin içinde bir enerji patlaması gibiydi. Çünkü Serdar Ortaç vardı. Evet, yaza Serdar Ortaç'ın şarkılarıyla merhaba dedik. Serdar'ın yeni albümünün adı "Mesafe." Geçenlerde gazetemize yaptığı röportajda, "Bu albüm bir milyon satar. Yaptığım en iyi albüm" demişti. Albümlerde artık eski tirajlar yakalanamadığı için bu açıklamasını fazla iddialı bulmuştum. Ama Serdar'ın enerjisini görünce ve şarkılarını dinledikçe, insanları izledikçe ona hak verdim. Yaza merhaba partisinin ilk gecesinde Hande Yener sahne aldı. Bir sanatçının 'sahne ışığı'nı anlatmak açısından maalesef (Hande için maalesef) Hande Yener ile Serdar Ortaç'ı karşılaştırmak durumundayım. Yazlık bir yerde konser veriyorsunuz. İnsanlar eğlenmek istiyor. Ve siz sahneye çıkıp, bir konser salonunda konser verir gibi şarkı söylüyorsunuz. Oysa herkes ayakta, herkes eğlenmek istiyor. Hande ise şarkıları sanki bir tek kendisi için söylüyor. Zaten o elektriği yakalayamayınca da 90 dakikalık programını, süresi dolmadan bitirdi ve sahneden indi... Bir sonraki gece ise Serdar Ortaç vardı. Sahneye çıktığı andan itibaren herkesi avucunun içine aldı. "Artık eğlenmeyi bile unuttuk. Bu gece her şeyi bir kenara bırakalım ve eğlenelim" dedi. Kendi de eğlendi, herkesi de eğlendirdi. Program başladıktan yarım saat sonra herkes masaların üzerindeydi. 3 saat sahnede kaldı. Sonra herkesi diskoya davet etti, bu kez dj'lik yaptı. Güneş doğarken, eğlence hala aynı enerjiyle devam ediyordu. Serdar'ın albümünde 'Sor', 'Dansöz' ve 'Gel de' şarkıları şimdiden herkesin diline yerleşmiş. Ama şu dörtlük bence bu yaz herkesin dilinde olacak: Hadi diyelim biri çok deli sevdi/Senin için her şeyi her şeyi verdi/Ya bir gün olur sana bel kıvırırsa/Binlerce dansöz var...