Ne gurur verici bir tabloydu. Şampiyonlar Ligi finalinde kameralar sık sık iki Türk'ü gösteriyordu. Sakatlığı nedeniyle tribünde oturan Arda Turan ve maçın dördüncü hakemi Cüneyt Çakır... Tribünlerin her köşesinde bir Türk bayrağı dalgalanıyordu.
Arda neredeyse her pozisyondan sonra ekrandaydı. Hayatımda ilk kez 'oynamadığı halde bu kadar maç yayınının orta yerinde bulunan' bir futbolcuya şahit oluyordum. Belli ki reji, Atletico'nun sembolü olarak Arda'yı seçmişti.
Ve bir itiraf: Ne yalan söyleyeyim, hayatımda ilk kez bir hakemin hafifçe sakatlanmasını istedim. Maçın orta hakemi Bjorn Kuppers'ın azıcık adalesi çekse de yerini bizim Cüneyt Çakır'a bıraksa diye dua ettim. Çünkü Cüneyt Hoca bu onuru çoktan hak etmişti.