Vay ki ne vay... Karadayı'da izlediğim öyle bir sahneydi ki, adeta kanım dondu... Yok, yok, kriminal bir gerilim sahnesi değildi. Kız isteniyordu alt tarafı... Ama öyle elektrik yüklü, öyle gergindi ki; Hitchcock filmlerine bile taş çıkartacak kadar ürperticiydi.
İzleyenler biliyor. Bu hafta Mahir, ailesi ile birlikte Hakime Hanım Feride'yi istemeye kız evine gidecekti. Herkes nefesini tutmuş, bu sahneyi bekliyordu. Çünkü Feride'nin Bakan olan babası Mehmet Saim Bey erkek tarafını hakir görüyor ve bu evliliğe şiddetle karşı çıkıyordu. Nitekim, kız isteme anları, beklendiğinden çok daha büyük bir gerilime sahne oldu.

DAVUL VE TOKMAK
Bakan Bey, öncelikle ailelerin denk olmadığına vurgu yaptı. "Kimse bu davulun, tokmağına göre olduğunu söyleyemez. Bir hakime ve bir kabadayı... Hiç aklınız yatıyor mu?" diye sordu. Feride bu aşağılamaya dayanamadı, "Yeter" diye bağırarak ayağa fırladı. Babası, istifini bozmadı: "Ne bekliyordun Feride? Bu işe onay vereceğimi mi? Senin gözlerin kör olmuş..." Sonra Mahir'in basit bir kunduracı olduğundan, babasının ise afla cezaevinden çıkmış bir idam mahkumu oluşundan dem vurdu.
O dakikadan sonra Mahir'in babası Nazif Kara'nın ağzından çıkan her kelime, kurşun ağırlığındaydı:
"Kimin kime denk olduğunu kimse bilemez. Kimse bir başkasına değer biçemez. Bazılarının arkasına düşen gölgesi büyük olur, bazılarının yüreği... Benim geçmişimde bazı hatalar olabilir, sizin de geleceğinizde... Bizim niyetimiz temiz. Biz vazifemizi yerine getirdik. 'Allah'ın emriyle' dedik. Bir babaya düşen, 'Hay hay' demek veya 'Olmaz bu iş' demek... Cevabını ver, öyle gidelim..."
Bunun üzerine Bakan Bey son sözünü söyledi: "Benim size verecek kızım yok!.."

FENOMEN OLMANIN SIRRI
Sahne müthiş yazılmış, bir o kadar da güzel çekilmişti. Tartışmanın devam ettiği süre içinde Bergüzar Korel ve Kenan İmirzalıoğlu müthiş jest ve mimikleriyle tek cümle söylemeden şahane oynayıp, etkiyi artırdılar. Ama Çetin Tekindor ile Erhan Yazıcıoğlu'nun karşılıklı oyunu, gerçekten de Türk televizyon tarihinin en unutulmaz performanslarından biri olmaya adaydı.
Yazanı da, çekeni de, oynayanı da tek tek alınlarından öpüyorum. Karadayı'nın fenomen olması boşuna değil...