Habere hem sevindim, hem de üzüldüm... Japonlar, 1890'da dostluk ziyareti için yola çıktığı Japonya'da batan Ertuğul fırkateynini film yapacaklarmış. Bunun için kurulan dostluk ve barış fonunda tam 12 milyon Yen'lik bağış toplanmış. 2015'te vizyona girecek film, Atatürk'ün 'Yurtta sulh, cihanda sulh' sözüne adanmış.
Vallahi içim acıdı... Bunu, Japonlar'a mı bırakmalıydık? Onlar da bizim gibi tarihleri boyunca türlü badireler atlattılar. Ama tarihlerine, kültürlerine daima sahip çıkıp kendilerine asla sırtlarını dönmediler.
O fonu biz oluşturamaz mıydık? Bugün, Çanakkale Zaferi'nin yıldönümünde, deniz şehitlerimiz anılırken, Türk yapımı bir Ertuğrul filmiyle dünya salonlarını dolduramaz mıydık? Gelibolu'nun adını yıllar önce elin Avustralyalı'sının çektiği Gallipoli filmiyle öğrenen yabancılara 'Tereciye tere satmayın ağalar' diyemez miydik? Umarım, Dumlupınar denizaltısının filmi için Amerikalılar'dan önce davranırız...
Sevgili dostlar; bizler Ata'mızın 'Yurtta sulh, cihanda sulh' şiarını sadece 'duvar tabelalarından ibaret' sayarken, bunu elin Japon'unun hayata geçirmesi sizi de utandırmıyor mu?