'Kara Para Aşk' dizisi için ta iki ay önce bir yazı yazmıştım, 'Bu dizi ATV'yi uçurur' başlığıyla... Nitekim daha ilk bölümüyle izleyiciyi yüreğinden yakalayıverdi.
Peki hiç adetim olmadığı halde neden bu dizi için bu kadar iddialı bir öngörüde bulundum? Çünkü doğru taşlar, doğru yerlere konmuştu da ondan.
Doğru kanal, doğru gün, doğru saat, doğru yapım şirketi, doğru senaristler, doğru yönetmen ve son derece doğru seçilmiş oyuncu kadrosu bir araya geldiği için başarı 'kaçınılmaz' olmuştu.
SİHİRLİ KELİME: KARA
Dakikalar süren aptal bakışmalarla izleyiciyi uyutan, haftalarca öykünün aynı yerinde patinaj yapan, tüm hikayeyi aşk üçgenlerinin içine hapseden, birbirinin kopyası sözde entrika dizileri içinde 'Kara Para Aşk'; adeta yol gösteren kıyı feneri gibi ışıl ışıl çaktı.
İlk tebrik, senaristler liginin formda çifte stoperi Eylem Canpolat-Sema Ergenekon ikilisine... 'Karagül' ve 'Karadayı'dan sonra 'Kara Para Aşk'ta da harikalar yaratmışlar. (Adı 'kara' ile başlayan üç dizi de fenomen oldu. Bazen 'karalar bağlamak' işe yarıyormuş demek! Keşke perdede hayal kırıklığı yaratan 'Karaoğlan' filmini de onlara yazdırsalarmış!) Dizinin daha ilk bölümden tüm seyirciyi içine almasının en büyük nedeni, dinamik senaryosu ve bunu en iyi şekilde vitrine koyan rejisiydi. Entrika, gizem, polisiye, aşk, hüzün tam dozunda harmanlanmıştı. Yardımcı karakterlerin de; Erkan Can, Güler Öktem ve Nebahat Çehre gibi tartışılmaz oyuncularla canlandırılması lezzeti artırdı. Ama bu dizi iki oyuncunun daha yıldızını parlatacak gibi. Ömer'in ağabeyi Hüseyin'i oynayan Burak Tandoğan ve bu kez 'psikopat mafya babası' rolüyle karşımıza çıkan Saygın Soysal'dan önümüzdeki günlerde çok söz edeceğiz belli ki...
ENGİN-TUBA YAKIŞTI
Ve başrol oyuncuları... Engin Akyürek ile Tuba Büyüküstün'ün kimyası tutuyor.
Birlikte ekrana çok yakışıyorlar. Birbirlerine olan duygularını sanki diyaloglara ihtiyaç duymadan mimik ve vücut dilleriyle anlatmaları, izleyiciyi etkilemiş olmalı. Ayrıca bu dizi belli ki Engin Akyürek'in ustalık eseri olacak. Bazı dizilerinde donuk olmakla eleştirilen Tuba Büyüküstün ise bu dizi sayesinde oyunculuğunun gerçek derinliğini keşfetme fırsatı bulacak gibi. 'Güzelin kusurları'na gelince... Annesi ve erkek kardeşi pırıl pırıl İstanbul Türkçe'si konuşurken, abi Hüseyin'in neden şiveli olduğunu anlayamadım. Umarım gelecek bölümlerde buna bir açıklama getirilir. Bir de Elif, babasının ölüm acısını pek çabuk atlattı gibime geldi. Son olarak, Nebahat Çehre her dizisinde karşımıza çıkan 'kopyala yapıştır' rollerden biraz uzaklaşsa iyi olur.
Gelelim sadede... Karakterleri hızla eksilip finale doğru kan kaybetmeye başlayan 'Muhteşem Yüzyıl'ın yerine 'çarşambanın yeni efendisi' şimdiden belli...