İki hafta önceki haber, hepimizin yüreğini dağlamıştı. Savaştan kaçıp İstanbul'da kendilerine yeni bir yaşam kurmaya çalışan Suriyeli Muhammed ailesinin çocuklarından biri, evde çıkan yangın yüzünden hayatını kaybetmişti. Aralarında, ölen Davut'un ikizinin de bulunduğu diğer iki kardeş komaya girmişti. Minikler hâlâ ölüm kalım savaşı verirken; Fox Haber, Davut'un ölümünün ardındaki acı gerçeğe ulaştı.
İtfaiyeciler
duman içindeki eve girip iki kardeşi yaralı olarak dışarı çıkarmışlar ama birini bulamamışlardı. Neden sonra Davut'un cesedine ulaşıldı. İtfaiyeciler minik Davut'u bulamamıştı çünkü o, Suriye'deki savaş sırasında bombalar patladığı anda yaptığı gibi hemen gidip kanepenin arkasına saklanmıştı. Yani onun ölümünün gerçek nedeni, dumandan ziyade 'savaş travması' idi...
SAVAŞA DİRENMEK
Bu haberin ardından ekrana bir başka savaş ve çocuk dramı yansıdı. Suriye'deki televizyon muhabirleri, Şam'da savaştan etkilenen çocuklarla röportaj yapıyordu. O anda 10 metre ötelerine bir bomba düştü. Çocuklar ve muhabirler can havliyle kaçıştılar. Biraz sonra röportaja devam edildi. Az önce ölümden kıl payı kurtulan Suriyeli çocuklar kameralara gülümseyerek, başlarından geçen son olayı anlatıyorlardı... Sanki az önce Azrail'den kurtulmamışlar da, 'dekmancılık' oynamışlardı.
İşte geleceğimizi tehdit eden en büyük tehlike: Savaşı 'sıradan' sayan ve ölüme 'gülerek' bakan çocuklar...