Yok hayır, atv'nin şimdiden efsaneleşen dizisinden söz etmeyeceğim. Eski komutandan da...
Bu Karadayı, DJ olanı; Hüseyin Karadayı...
Ne yalan söyleyeyim; DJ performanslarını 'sanat' olarak görmezdim. Teknolojik sıçramaların, elektronik efektlerin yardımıyla müziğin 'oyunlaştırılması' olarak algılardım.
Ta ki Hüseyin Karadayı'yı Altınoluk'taki Fab Beach sahnesinde canlı performansıyla izleyinceye kadar...
En beylik, en sıradan, en klişeleşmiş ezgiler bile onun mikserinden bambaşka bir 'eser' olarak çıkıyor. Ne deforme ediyor, ne özünden çıkartıyor ama onlara yepyeni bir hava katmayı beceriyor. Bir de izleyicinin nabzını o kadar iyi tutuyor ki... 15 dakika içinde kitlenin neye tepki vereceğini ölçüp programını ona göre yönlendiriyor. Sonra da veriyor coşkuyu, veriyor coşkuyu...
Şimdi arabanın setinde Hüseyin Karadayı remix'leri var. CD, benim tesisata kaynayacak diye korkuyorum.