EMİN misiniz? Bu yaşadığımız gerçekten bayram mı? Ekran başındayken arefe günü ile bayramın birinci günü arasında herhangi bir fark görebiliyor musunuz? Özel bir bayram eğlence programına, bayram için özel hazırlanmış bir sohbete rastladınız mı?
Sevgili gençler, benim gibi orta yaşın üzerindekiler için 'Mustafa Kandıralı ve arkadaşlarından oyun havaları' anonsunun ne anlama geldiğini bilir misiniz? Radyodaki, televizyondaki o anons; babamın bayram tıraşının ardından sürdüğü kolonyanın kokusuna karışır, büyük bir mutluluk seli gibi evimizin odalarını dolaşırdı.
Peki ya şimdi?
Bayram sabahı bir kanalda en ağdalı dramatik dizinin tekrar bölümü, diğerinde en romantik anların, en hayati kararların reytinge tahvil edildiği izdivaç programı...
Hele bir kanal vardı ki, bana pes dedirtti.
Bayram günü saat 09.00'da belgesel yayınlıyor. Ne belgeseli mi? Aslanın, ceylanı nasıl avlayıp da paramparça ettiğini gösteren 'vahşi yaşam' belgeseli...
Bayramda herkes yollardaymış, kimse televizyon izlemiyormuş. Bu durumda özel prodüksiyon yapanlar, maliyeti çıkaracak reklam bulamıyormuş. Reklam bütçeleri daraldığı için, izlenip izlenmeyeceği garanti olmayan bayram özel programları hazırlanamıyormuş.
Muş da muş...
Koca bir ülkenin bayram kültürü, heyecanı, coşkusu; televizyon eliyle yok ediliyormuş. Haberiniz var mı?