ADAM Asmaca, hepimizin en sevdiği oyun... Elimizde kalem varsa, darağacında da bir adam oluveriyor anında.
Biri, biraz sivrilmeye görsün; hemen başını ezmeye, ayağını kaydırmaya hevesleniyoruz. 'İnsan kazanmak' yeni çağın en büyük erdemi olarak görülürken, bizim uzmanlığımız 'adam harcamak' konusunda... Bizimki kadar 'kalem kırmaya' hevesli insan topluluğu dünyanın hiçbir yerinde yoktur.
Yeni 'çöp adam'; Fatih Terim... Topyekün onun boynuna ilmek, ardına darağacı çizmeye çalışıyorlar.
Evet, Fatih Terim sinirli, agresif... Peki 'Bu adam niye böyle oldu?' diye düşünen var mı? Morinho ile karşılaştırılacak kadar yetenekli, nitelikli bir teknik direktörü nasıl bu hale getirdik; soranınız var mı?
Fatih Terim hırslı bir spor adamıdır.
Futbolculuğunda da öyleydi, teknik direktörlülüğünde de öyle. Çalıştırdığı kulüp takımlarının ve milli takımın başarısında; onun hırsının, motivasyonunun payı olmadığını kim söyleyebilir?
Ama Fatih Hoca'nın hırsı şimdilerde 'ihtirasa' dönüşmüş durumda.
Neden? Çünkü Galatasaray'ın başarılı olması, ligi en önde bitirmesi, Şampiyonlar Ligi'nde kimsenin ulaşamadığı yerlere gelmesi onun için artık bir 'onur ve haysiyet meselesine' dönüştü de ondan.
Siz bakmayın Fatih Hoca'nın hakemlere, Federasyon'a kızar gibi yaptığına...
Onun mücadelesi, kendi yöneticileriyle...
Fatih Terim'i 'Mr Hyde' haline getiren Galatasaray yönetimidir. Her vesile ile onun parlamasını, öne çıkmasını engellediler.
Ak dediğine, kara dediler.
Galatasaray takımının mücadelesini adeta Terim'in kişilik mücadelesi haline dönüştüren, Hoca'nın sinirlerinin bozulmasına ve ortaya bu tuhaf manzaranın çıkmasına sebep olan, onlardır.
Çok iyi biliyorum ki; Fatih Hoca, bir mucize olmazsa bu takımı Lig Şampiyonu yapacak, Galatasaray'ı Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale taşımanın da gururuyla sezon sonunda diyecek ki, "Siz tüm yönetim olarak benim karşıma dikildiniz. Beni itibarsızlaştırmak, küçültmek için elinizden geleni yaptınız.
Ama bakın, sizden büyük Allah var!"
Fatih Terim gibi bir hoca bir daha gelir mi bilmem?...
Onun 40 yıllık futbol serüveni süresince ondan başka İtalya Serie A'da takım çalıştıran başka teknik direktör çıkmadığına göre; geleceği de yok. Terim; 'marka değeri, marka değeri' diye inim inim inleyen Türk futbolunun gerçek markasıdır. Terim'i küçültmeye, itibarsızlaştırmaya çalışan; en büyük deliği Türk futboluna, yani kendisinin de içinde bulunduğu bu gemiye açar.
Ailecek Terim'e yüklenmeye kalkanlara hatırlatmak istedim...