Türkiye'nin en iyi haber sitesi
YÜKSEL AYTUĞ

Uğurlar olsun baba!

Düğünümde ailemin oturduğu masada ağırlamıştım onu...
Çünkü babam gibiydi.
Gözü hep üzerimdeydi. Yazdıklarımı satır satır okur, ertesi gün telefon açar, benimle tartışırdı. Komedi dizileri konusunda çok hassastı. Kolay kolay beğenmezdi.
Ee nasıl beğensin ki?
Ekranların en uzun soluklu komedi dizisi, sit-com'ların babası Kaynanalar'ı yaratan adamdı.
Öyle müthiş bir tiyatro yönetmeniydi ki, benim gibi bir yetenek fukarasını bile 'Göktaşı' adlı grotesk oyunda oynatabilmişti.
Onun sayesinde ben de 'sahnenin tozunu' yutmuş, Cemal Reşit Rey ve Ankara Büyük Sahne gibi sanat mabetlerinde seyirci karşısına çıkma onuruna erişmiştim.
Kıbrıs'a gerçek tiyatroyu getiren adamdı. Tiyatroya uzaktan değil, tam orta yerinden gönül veren, bu sevgisini her daim 'icraata' döken, 85 yaşında çıkıp oyun oynayacak kadar dinamik ve arzulu bir sanat adamıydı. Tiyatronun 'iki kalas bir hevesten ibaret olmadığını' kanıtlayan canlı bir abide gibiydi.
Tiyatro, sinema, dizi film konusunda her zaman fikri ve projesi vardı. Ama son yıllarda üç-beş yapımcının tahakkümü altına giren televizyon sektörüne 'ürün verememenin' ve kendisine bir türlü 'yol açamamanın' hüznünü yaşadı hep.
Sanatçılar bedenleriyle değil, ürünleriyle yaşar. Tekin Akmansoy aramızdan ayrılmış olabilir ama Nöri Gantar'ı toprağa vermek mümkün mü? Güle güle sevgili babacığım...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA