İlki büyük ilgi gören Romantik Komedi'nin ikincisi de neşeli bir seyirlik.
Sinemaya sadece eğlenip hoşça vakit geçirmek, kafayı dağıtıp günün stresinden iki saatliğine uzaklaşmak için gideceklere 'sakinleştirici' tadında sabun köpüğü bir yapım.
Özellikle evlenme çağındaki genç kızları çokça kıkırdatacak, iç dünyalarına ayna tutacak, onları her karesinde ayrı ayrı sobe'leyecek kıvamda, 'Bütün kızlar toplandık, kısmetimize odaklandık' türünden hoş bir film olmuş.
Bu arada Celal ile Ceren'den sonra ikinci 'bekarlığa veda partisi felaketi' de bu filmde yaşanıyor. İnsan bu 'faciaları' peşi sıra izledikçe, "Acaba bekarlığa veda partileri yasaklanmalı mı?" diye düşünmeden edemiyor. Senaryo son derece hareketli. Diyaloglar gerçekçi, romantizm dozunda, espriler yerli yerinde.
Işık, kamera ve kurgu; standartları tutturmuş. Oyunculuklar abartısız. Kısaca, film kendi türünün tüm gereklerini yerine getirmiş.
Televizyondaki oyunculuğu çok eleştirilen Sinem Kobal, bu sefer rolüne öyle bir asılmış ki... Bence nişanlısı Arda Turan, asıl bu kez sinema salonu kapatmalı. Çünkü Sinem bu jesti sonuna kadar hak ediyor.
Ve Nurseli İdiz...
'Küçük rol yoktur, küçük oyuncu vardır' sözünü kanıtlarcasına, kısa rolünü Allah vergisi yeteneğiyle büyüttükçe büyütmüş.
Harem dizisinden sonra Romantik Komedi de Nurseli İdiz'in dönüşünü müjdeleyen posta güvercini gibi...
GÜRGEN ÖZ FARKI
Ama oyuncular arasında biri var ki, özel alkışı hak ediyor.
Gürgen Öz..
Hercai karakter 'Yiğit'i öyle başarıyla perdeye taşıyor ki, filmin lokomotifi oluyor. Bu köşede sık sık adından övgüyle söz ettiğim Gürgen Öz, henüz tam anlamıyla keşfedilmiş değil. Bakın; 'dişine göre' rol bulduğunda, 'doğru mevkide oynatıldığında' nasıl da yıldızlaşıyor.