CANLI yayınlar büyük risk içerir. Özellikle de konukları, canlı yayın kurallarından habersiz ya da bunu önemsemeyen halktan kişiler olunca...
Geçen cumartesi günü bir canlı yayın kazası ucuz atlatıldı. Bu kez televizyonda değil, radyoda...
Best FM'de Serdar Yayında programını dinliyordum.
Yayına bir kız bağlandı.
Kız, önce erkek arkadaşı olmadığından yakındı. Sonra da sabah uykusunu çok sevdiğini anlattı. "Sabahları yastık beni o kadar çekiyor ki..." deyince, muzip sunucu Serdar Gökalp fırsatı kaçırmadı: "Yastığı o anlarda ne olarak gördün ki, seni içine çekti" filan diye geyiğe sarmak istedi.

DAMACANA MI?
Ama telefonun ucundaki kız daha cüretkar çıktı.
Sohbet, grekoromenden 'serbest'e doğru düşey bir seyir izlemeye başlarken, Serdar 'tehlikeli' soruyu sordu: "Bugüne kadar işlevi dışında kullandığın bir nesne oldu mu?"
Kız cümlesine "Damacana...." diye başladı ama sesi o anda yayından alındı. Serdar, panik halinde müzik yayınına geçti.
Dönüşte söyledikleri, nasıl büyük bir tehlike atlattığının işareti gibiydi: "Eğer kızın söylediklerini duysaydınız, hemen bir DVD dükkanına uğrayıp bu fanteziyle ilgili bir kasetin olup olmadığını sorardınız..."