Magazin Gazetecileri Derneği gecesinde bir ara sevgili Tuğba Özay ile kaynattık. Gözleri dolmuştu. "Hayrola?" diye sorunca anlattı.
"Az önce barkovizyonda aramızdan ayrılan magazinciler anıldı. Neredeyse hepsi çocukluğumu bilir. Ben 12 yıl önce bu otelde güzel seçilmiştim. İlk röportajımı bu masada, şimdi vefat etmiş gazeteci ağabeylerime vermiştim. Dayanamadım, gözümden yaşlar boşaldı..."
Pek belli etmez ama Tuğba böylesine duygusal bir kızdır. Birlikte, kaybettiğimiz gazeteci dostumuz Ali Öztürk'ü de yad ettik. Allah tümüne rahmet eylesin, topraklarına nur yağdırsın.
Ama Tuğba'yı üzen, tedirgin eden bir başka olay daha varmış. Onu da anlattı.
İtalyan eşi Ludovic Fatizzo önceki gün Milano'nun arka sokaklarında gasp edilmiş. Pek tenha olmayan bir sokakta gaspçı, Ludovic'in göğsüne bıçağı dayayınca, bizimki üzerinde ne varsa vermek zorunda kalmış. Sonra da heyecan ve gözyaşları ile hemen Tuğba'yı arayıp durumu bildirmiş.
Tuğba eşinin bu saldırıdan yara almadan kurtulmasına sevinmiş tabii. Ama son doğum gününde eşi için aldığı saatin şu anda o soyguncunun kolunda olduğunu bilmek onu fena halde sinirlendiriyormuş!