Bu köşede sık sık ebeveynlerin çocuklarını televizyonun karşısına 'park edip' işe güce dalmamaları gerektiği konusunda uyarı yazıları kaleme alıyorum. Zira televizyonun zararlı etkilerini bertaraf etmek için yayın sırasında ebeveynlerinin onlara dalgakıran olmaları gerekiyor.
Okurumuz Pınar Aktaş da bu görüşümü destekleyen bir yazı kaleme almış.
Televizyonun zararlı etkilerinin nasıl olumlu örneklere dönüştürülebileceğinin güzel bir örneği olması umuduyla aynen yayınlıyorum:

EKRAN BAŞI DERSLERİ
"Selamlar, televizyon izlerken oldukça eleştirel bakıyorum 'Bu böyle mi olur? Bunu çocuklar da izliyor' gibi... Fakat biraz daha düşününce; bu olumsuzluktan kaçamıyorsak, fırsata çevirmek gerektiği geliyor aklıma. Düşünüyorum da; hayat toz pembe değil. Peki doğruyu ve yanlışı çocuğuma nasıl öğretebilirim?
İşte o sırada televizyon aklıma geliyor.
Televizyonda tüm kötü örnekler var. Hatta hayatta bulabileceğiniz en kötüsüne kadar. Ben uzun zamandır dizileri kızımla izlerken ona soruyorum, 'Kızım sence bu davranış doğru muydu?' ya da ezilen biri olduğunda 'Kendini böyle savunsa daha doğru olurdu değil mi? Hakkı yenmezdi' gibilerinden olay üzerine konuşuyoruz.
Alemin Kralı diye bir dizi var mesela. Oradaki Oben karakterini çocuklar için çok kötü bir örnek olarak buluyorum. Bir kız çocuğunun bu derece erkeksi yansıtılması bence doğru değil.
Hele ailesiyle lan'lı lun'lu konuşması, terbiyesizliğe varan davranışlarının ergenlikmiş gibi gösterilmesi hiç akıl karı değil. Hepimiz ergen olduk ama babamıza 'Lan' demedik. Neyse, kızımla bu diziyi izlerken bu karakterin hatalarını, doğrularının nasıl olması gerektiğini konuşuyoruz. Ona bunun yanlış bir örnek olduğunu, asla böyle davranmaması gerektiğini, ne kadar çirkin durduğunu söylüyorum. Kızım da zaten izlerken ağzı açık 'Anneee, babasına lan dedi' diye benden önce atlıyor. Olumsuzluklardan olumlu bir şey çıkar mı demeyin. Gerekli özen gösterilirse en azından zararı azaltılır.

CANLI ÖRNEKLER
Biz dün akşam da benzer bir deneyim yaşadık mesela.
Kızım arkadaşlarından 'Gelyom, gidyom' gibi bir konuşma tarzı edinmiş.
Uyarsak da, arada sırada ağzından kaçırıyor ve hoşuna gittiğini söylüyordu.
Dün akşam Yalan Dünya'yı izlerken Tülay karakteri bu şekilde konuşunca; 'Güzel mi şimdi kızım bu tarz konuşmak?' dedim. 'Haklısın anne bir daha dikkat edeceğim, çok kötü görünüyor' dedi. Ama her annenin benim gibi davranacağına inanmıyorum. O yüzden her şeye rağmen gönül istiyor ki biraz daha dikkat edilsin. Ya da aileler, çocuklarla iyiyi kötüyü tanıştırmak için televizyonu bir fırsat haline getirsinler. Yoksa şu anki dizileri izleyen nesli sanırım ileride kimse görmek istemeyecektir."