Öncelikle Öyle Bir Geçer Zaman ki'nin senaryo yazarı Coşkun Irmak'a koca bir bravo...
Küçücük bir öyküden neredeyse üçüncü sezonuna uzanan ve hâlâ izlenen bir dizi çıkarmak öyle her babayiğidin harcı değil.
Ama artık deniz bitti gibi... Zira öykü en başına dönmek üzere...
Sanırım yeni bölümlerde daha önce izlediklerimizi 'ağır gösterimde' yeniden önümüze koyacaklar. Cemile yine yoksul bir kadın haline gelecek.
Carolin büyük ihtimalle holdingde önemli bir mevkiye gelecek. Ve belki de bu kez Cemile gidip Carolin'den iş isteyecek...
Ali Kaptan bu kez Cemile ile yakınlaşan avukatı kıskanacak. Onu da Balıkçı gibi öldürür mü bilmem...
Soner ile Aylin yine kavuşamayacak. Çünkü yeni aşk üçgenleri kurulmak üzere. Soner ile Aylin'in tedavi gördükleri hastanenin doktorları pek çapkın çıktı. Hastalar daha kapıdan içeri girer girmez, bizim doktorlar onları aralarında paylaşıyorlar.
Kadın doktor Soner'e, erkek doktor Aylin'e yazdı. Sanırım bu hastanenin doktorları Hipokrat değil, Eros yemini etmişler!
Benim en çok üzüldüğüm ise Süleymen...
Herkesin dibine kadar aşk yaşadığı bir ortamda, bizimki sap gibi kaldı yahu... Süleymen için varsa yoksa Soner...
Senarist Coşkun Irmak'tan ricam, dedikoduların önüne geçmek üzere Süleymen'e acilen bir sevgili bulması...