Okurumuz Hayriye Akata, televizyonlarda skandala dönüşen yardım prgramlarının akıbetini sorguluyor. Okurumuzun bir de ilginç önerisi var:
"Yüksel Bey merhaba, her ne kadar üzerinde çok konuşulup yazılsa da fazla zamanınızı almamaya özen göstererek ben de 'Van depreminde toplanan paralar yalan oldu' başlığı ile hepimizi şaşırtan, üzen, daha doğrusu 'Biz nasıl bu hale geldik?' diye öfkelendiren konu ile ilgili hezeyanımı sizinle paylaşmak istedim.
Bilindiği gibi bağışlanacağı söylenen 120 milyon TL gibi bir miktarın sadece 20 milyon TL'si hesaplara geçmiş durumda... Ortak yayınla kampanyaya katılan TV kuruluşları eminim iyi niyetle başlattılar bu hareketi. Pek çok sanatçı da destek verdi. Ama hata acaba TV kanallarının böyle bir olasılığı hesaba katmadan kolları sıvamalarında mı? Söylemeye dilimiz varmasa da 'Türk usulü' sahtekarlıklar, fırsatçılıklar mı yapıldı? Ve bu insanlar/ kurumlar bağışlarını söylediklerinde bir de alkış aldılar maalesef... Utanç verici olan da bu... Allah bir daha göstermesin ama bundan sonra olası bir para toplama durumunda seyreder miyiz bizler bu programları acaba?
Eminim bütçelerini zorlayarak bağış yapanların hemen hepsi; çocuğunun, evinin nafakasından kısıp taahhüt ettikleri miktarları yatırmışlardır.
Bu arada o gece; okul, hastane, sağlık ocağı yaptıracaklarını söyleyenlerin de ne kadar 'samimi' oldukları tartışılacak ileriki günlerde.
Keşke TV kuruluşları şunu yapabilse: Reklam ücretlerinin iki misli olduğu bir gecede malum kişiler/kurumlar için ekranı meşgul edip isimlerini ya da firmalarını tanıttıkları her dakika için 'reklam ücreti' talep edilebilse.
Hatta, o kişiler nasıl o gece bağışlarını söyleyip alkışlandılarsa; tekrar ortak yayınla, bu isimlerin vâdettikleri ve ödemedikleri miktarlar açıklansa ve hep beraber yuhalansalar. Saygılarımla..."