ALMANYA maçındaki tavrı nedeniyle Rıdvan Dilmen bu hafta çok eleştirilmişti. Milli futbolcuları yerden yere vurması, yayının sonlarına doğru kulaklığını çıkarıp yorum yapmayı bırakması yadırganmıştı.
Ben de Rıdvan'ı eleştirenler arasındaydım. Ama Azerbaycan maçında bir kez daha gördüm ki, Rıdvan öyle kolayca gözden çıkarılacak bir futbol yorumcusu değil.
Rıdvan daha maçın 10'uncu dakikasında dedi ki, "Öyle ya da böyle, biz bu topu karşı kaleden içeri sokarız. Yeter ki gol yemeyelim." Nitekim öyle oldu. Rakibe bir tek gol pozisyonu bile vermedik ve istediğimize tek sayıyla da olsa ulaştık.
Maçın ortalarında Rıdvan dedi ki: "1.5 yıldır Burak'ı Trabzonspor'da başarıdan başarıya koşturan Selçuk'tu.
Burak sahada, Selçuk niye kenarda?"
Nitekim Selçuk oyuna girdikten 5 dakika sonra harika bir pasla Burak'a golü attırdı.
Rıdvan maçın son 15 dakikasında tehlikeyi sezdi ve sarı kart sınırındaki futbolcuların çıkartılması gerektiğini söyledi.
Hiddink ve ekibinin buna 'uyanması' için aradan bir 10 dakika daha geçmesi gerekti!..
Yani Rıdvan ne dediyse çıktı.
Ve benim gönlümden bir kez daha "Keşke kulübede Hiddink'in yerine Rıdvan olsaydı" diye geçti.
Üşenmeyip saydım.
Rıdvan bizim futbolcular için tam 17 kez "Aferin" ve "Bravo" kelimelerini kullandı. Sanırım Almanya maçındaki aşırı eleştirel tavrından o da pişman olmuş, 'gönül almaya' karar vermişti. Rıdvan'dan en çok övgü alan ise Gökhan GÖNÜL'dü!