Okurumuz Esra Öztürk dikkat çekmese, dizilerdeki yeni modayı fark etmeyecektim. Şimdi anlatınca eminim siz de "Aaa! Doğru yahu" diyeceksiniz.
Yayınlanmakta olan dizilerin çoğunda zengin kız babaları, kızlarına istedikleri erkekleri eş olarak satın alıyorlar. İşte örnekleri:
TÖVBELER TÖVBESİ:Dizideki zengin baba 'arızalı' kızına parayla sevgili tutmuştu.
Kızı bir başkasına tutulunca bu kez aynı yöntemle yeni genci, kızına yakın tutmaya çalıştı.
DENİZ YILDIZI: Arzu kendisinin ölüp bittiği ama Melih'in hiç oralı olmadığı bir sevda için babasına ricada bulunup "Baba onu bana al" dedi ve babası pek kıymetli kızı için, tüm imkanlarını seferber edip Melih'i kızıyla nişanlanmaya ikna etti.
AY TUTULMASI: Şebnem'in babası kendisine iyi bir damat ve şirket için de iyi bir vâris olacağı düşüncesiyle, kızının hoşlandığı adamı; binbir vaat ve imkanlarla satın alıp nikah masasına oturttu.
İFFET: İffet'e sevdalı, hormonlarının esiri, basit insan Cemil, üç kuruşa tav olup gayet kolay aşkından vazgeçebildi. Taksi durağı sahibi baba, kızına 'damat' hediye etti.
KUZEY GÜNEY: Güney'in babasının yanında çalışmasını fırsat bilen ve her fırsatta inatla ona sulanan Banu'nun; Güney'in dar zamanını bulması ve bir punduna getirip onu da satın alması yakındır.
Şimdi sorarım size:
Bu yaşananlar, yıllarca işlenen tek konu olan 'zengin erkek-fakir kız' senaryosunun acısının çıkarılması mı? Değişen zamanla roller de mi değişti?
Bu durumda yapılan evlilik, evlilik olur mu ve bu erkeklere jigolo adı verilmez mi? Bu durum zaten çalışmaya pek de gönlü olmayan yeni nesil delikanlıların "Yaa bi tek biz bulamadık şöyle zengin bi kız" diye feryat etmelerine yol açıp onları yeni 'sektör' arayışlarına yöneltmez mi?
Kız babalarının muhabbet tellallığına soyunduğu, yakışıklı delikanlıların jigololuğu meslek edindiği, kızların sürekli evlilik dışı doğum yaptığı acayip bir dizi dünyası oluştu. 'Bilim-kurgular' insanlığın ufkunu genişletirken, bu 'elim kurgular' hayatımızı karartmasa bari.