Sabah gazetesinin sosyal bir kampanyaya dönüştürdüğü "Reyting mi, etik mi?" tartışmasına Yakından Kumanda okurları da görüş ve yorumlarıyla katkı sağlıyorlar. Okurumuz Kemal Kozan da konuya bu kez oyuncuların perspektifinden yaklaşmış:
"Merhaba Yüksel Bey, sizin de malumunuz olduğu üzre Sayın Nihat Hatipoğlu'nun televizyon dizileri hakkında başlatmış olduğu 'Reyting mi, ahlak mı?' tartışmasının farklı kesimlerden, farklı görüşler olmasına rağmen, büyük bir çoğunlukla destek gördüğünü okuyoruz. 2 Ekim Pazar günü Sabah yine bu konuya yer vererek bazı dizi oyuncularının görüşlerini okuyucularına aktarmış.
Sayın Mehmet Aslantuğ; beyefendiliği, oyunculuğu ve aile yaşamıyla gerçekten takdir edilen gözde sanatçılarımızdan biri. Röportajında kısaca 'Ekran kirliliği rahatsız edici boyutlara geldi. Bu yüzden de önüme gelen senaryoları değerlendirirken dikkatli ve özenli davranıyorum' demiş.
Buraya kadar her şey güzel. Mehmet Ağlantuğ'a da yakışan budur.
Ancak; Bir İstanbul Masalı'nda, kardeşine aşık ve evlenmek üzere olan kızla evlenen 'Selim Arhan', Hanımın Çiftliği'nde yeğeninin aşık olduğu hatta evlendirmek için çiftliğe getirttiği kızla evlenen 'Muzaffer Bey' karakterlerini canlandıran da kendisi değil mi? Bu dizilerde yaşananlar çok mu normal?
Sayın Nebahat Çehre hanımefendi de kısaca 'Geleneklerimizi kaybettik' demiş. Valla Aşk-ı Memnu'dan sonra, Nebahat Hanım'ın bu yorumunun üzerine yorum yapmak bile istemiyorum.
Ama oyuncularımız önce iğneyi kendine batırmadıkça, biz izleyici olarak seçici davranmayacağız.
Bu tür yapımlara prim verdikçe de bu tartışmalar sadece tartışma boyutunda kalacak. Ekranlar; her geçen gün biraz daha kirlenmeye devam edecek gibi görünüyor. Saygılarımla."