Açık kanalda önemli bir futbol maçı olduğu zaman, reklamveren bu yayına yönlendiği için, diğer kanallar, dizilerin tekrar bölümlerini ya da iddiasız programlarını yayına verirler. Benzer bir uygulama şimdi o gecenin en iddialı dizisi yayına girdiğinde de yapılıyor. Kıdemli okurumuz Leyla Akçul da bundan şikayetçi:
"Merhaba Yüksel Bey, bir kanalın dizisi çok fazla gündemde ve bir o kadar da izleniyorsa o akşam diğer kanalların hepsi ya dizi tekrarı yayınlıyor ya da başka bir şey. Neden? Çünkü yapımcılar ve TV kanalları tüm Türkiye o diziyi izliyor diye düşünüyorlar ve o akşamı geçiştirmeye bakıyorlar aperatiflerle. O çok izlenen diziyi seyretmeyen azınlık ise tıpkı benim gibi zap yapıp, duruyor.
Salı akşamları da durum aynen böyle. Öyle bir Geçer Zaman ki var diye diğer kanallar hep dizi tekrarlarını veriyorlar. Star'da Papatyam var ama onu da en baştan izlemediğim için bir şey anlamıyorum. Ben de sürekli o kanaldan öbürüne zap yapıp akşamı bitiriyorum. Ne zaman ki Ali Kaptan, Cemile'ye tecavüz etti, bıraktım diziyi izlemeyi. Tiksindim artık bu tecavüzlerden. O da yetmemiş, klasik Türk filmleri gibi Soner-Mesude ile nişanlanmış. Mış diyorum çünkü internetten özetlerini okuyorum. Geçenlerde Aylin ile Soner'in anlaşmasını Mesude'nin anlatacağını görünce izleyeyim dedim. Biraz izledim sonra bir baktım, o hasta, masum, pamuk kalpli Murat, canavar oldu. Aylin'e hakaretin bini bir para. Anladım ki hiç bir şey değişmemiş. 'Doğru yoldasın Leyla. Bu diziyi izlememeye devam et' dedim.
Reyting alan bir dizi neden bu yola başvurup, izleyiciyi diziden soğuttu onu da hala anlamadım. Salı günleri Tövbeler Tövbesi vardı bir ara ama o da geç başlıyor. Konusu çok güzel. Tuba Ünsal'ın oyunculuğuna ise bayılıyorum. O titizliğine, takıntılarına... Hele restoranı bir gün kapatıp çamaşır suyu ile temizletmesine, bardakların yıkanmasını beğenmeyip, çamaşır suyu ile tekrar yıkatmasına da ayrı bir bayıldım. İnşallah salı akşamı Öyle bir Geçer Zaman ki ile aynı saatte yayınlanır da ben de bu zap eziyetinden kurtulurum. Çünkü şu an Kanal 7'de Cüneyt Arkın'ın oynadığı Kılıç Aslan filmini izliyorum. Doğar doğmaz aslanlar kaçırıyor, onlar gibi büyüyor. İneğin üstüne atlayıp, yumrukla öldürdükten sonra, elleriyle parçalıyor. Sözüm ona Haçlıların elleriyle gözlerini oyuyor. (Ama ellerinde tek damla kan yok.) Bu filmi izlemek bile Öyle bir Geçer Zaman ki'den daha fazla zevk veriyor. En azından çocuklarına el kaldıran, sevgisi hiç olmayan, ama nedense tecavüzden doğacak bebeğe dört elle sarılan dengesiz bir Ali Kaptan yok. Çarşamba akşamları da Muhteşem Yüzyıl var. Onu da izlemiyorum. Allah'tan atv, Çocuklar Duymasın'ı yayınlıyor da onu izliyorum. Lütfen tek bir diziye göre hareket etmesin kanallar. Bizleri de düşünsünler. Kaleminize, yüreğinize sağlık. Sevgiler."