Dün bizim gazetenin manşetindeki haber, giderek tükenmeye yüz tutan özel haber gazeteciliğinin en özgün ve başarılı örneklerinden biriydi. (Bravo Gülcan Demirci arkadaşımıza.)
Kahtalı Emine Kardeş, 13'ünde zorla evlendirilmiş, 14'ünde anne olmuş, 31'inde dul kalmış. Dışarıdan ilkokul ve liseyi bitirmiş. Halk Eğitim Merkezi'nde sanat sahibi olmuş. Bölgede görev yapan doktorlara, gönüllü asistanlık yapmış. Bu arada çocuklarının geçimini sağlamış.
Emine Kardeş daha sonra kızı ile birlikte üniversite sınavına girmiş. Kendisi işletmeyi, kızı çocuk sağlığı ve gelişimi bölümünü kazanmış. Maddi olanaksızlıklar nedeniyle, her annenin yaptığını/yapacağını uygulayıp sadece kızının kaydını yaptırabilmiş. Ve en önemlisi: Kendi yaşadıkları başka kadınların başına gelmesin diye 2009'da Kahta'da Kadın ve Çocuk Hakları Derneği'ni kurup 2001'de İçişleri Bakanlığı'nın onayını alarak, köy köy gezip Zorunlu ve Erken Yaşta Evliliğe Hayır kampanyasını başlatmış. Zorla evlendirilmek istenen kızların tüm eğitim masraflarını karşılayıp 200 genç kızı uçurumun kenarından kurtarmış.
Dahası, derneğin parası yetmediğinde bankadan 5 bin lira kişisel kredi alıp borçlanmış...
Yeni sezonda reyting adına nemalanacak kadın dramı arayan, bulduklarında da suyunu çıkartan senarist, yönetmen ve yapımcılara naçizane bir önerim var: İşte size hayatın tam orta yerinden gerçek bir kadın öyküsü... Cilalayıp parlatmaya gerek kalmayan gerçek bir kahraman...
Bu kez ezilen kadını değil, başaran kadını koyun izleyicinin önüne de, sayenizde yerle bir olan moralimiz azıcık yerine gelsin.