Nihat Hatipoğlu, bu köşenin övgü şampiyonlarındandır.
Ekranda dini ve ahlaki konuları en iyi, en tarafsız ve en etkili biçimde işleyip nakleden hocamızın, atv ekranlarında programa başlayacağını duyunca sevindim.
Pek çok kez programına konuk olduğum için, işine nasıl özenle sarıldığını, en küçük detayları bile nasıl ince eleyip sık dokuduğunu yerinde gözlemlemişliğim var.
Uzman bir ilahiyatçı olmasının yanı sıra aynı zamanda çok iyi bir hatip ve deneyimli bir televizyoncu.
Dini ve ahlaki kurallar kadar, televizyonun kendine özgü kanunlarından da haberdar. Bu nedenle daha yakına gelmesinden çok mutlu oldum.
Ama bir Nihat daha var ki; hocamıza rakip olacağa benzer. Özellikle din, ahlak, doğruluk, dürüstlük, adamlık, delikanlılık üzerine sarf ettiği özlü sözlerle, kendisine şimdiden bir cemaat yarattı bile. Survivor Nihat Doğan'dan söz ediyorum tabii ki... Kimse SMS oylamasında karşısına çıkmaya cesaret edemiyor.
Zira müritleri onun elenmesine asla izin verecek gibi görünmüyor.
Nihat'ın çenesi kadar, adaleleri de güçlü. Hatırı sayılır bir sporculuk geçmişi olması ona avantaj sağlıyor. Ama en büyük yardımcısı, savaşçı kişiliği...
Özellikle son hafta; kaygan zeminli basketbol oyununda ortaya koyduğu inanılmaz mücadele gerçekten de takdire değerdi. Nihat her oyunda; kanının, terinin son damlasına kadar savaşıyor.
Survivor'dan sonra Nihat'ın önünde çok daha cazip kariyer kapıları açılacağı kesin... Bunlardan biri de mentorluk. (Mentor: Sporcuları ruh ve zihin yapısı açısından karşılaşmalara hazırlayan uzman, akıl hocası) Ben Spor Toto Süper Lig takımlarının yöneticilerinin yerinde olsam, Nihat'ı mentor olarak soyunma odasında görevlendirirdim. Zira onun "ateşleyemeyeceği" yürek yok gibi...