Curlıng diye bir spor dalı var. Çaydanlık diye bilinir. Türkiye, bu kış oyununu 'Süpürr' adlı sinema filmiyle tanıdı. Oysa yıllardır kış olimpiyatlarının en ilgi çeken branşlarından biri. Malum, şimdilerde Üniversite Kış Oyunları'na Erzurum ev sahipliği yapıyor. Oyunlardaki tek takım galibiyetimizi ise bu branşta alıp Slovenya'yı 9-3 yendik. (Kadın ve erkek buz hokeyi takımlarımız bırakın galibiyeti, henüz gol atamadı) Aslında çaydanlık, Erzurum'a pek yaraşır. İster misiniz Dadaşlar 'kıtlama' diye bir yan branş icat etsin? Şaka bir yana Curling Milli Takımı'nın aldığı galibiyet aslında 'tarihi' bir başarıydı. Ama gelin görün ki bizim anlı şanlı haber bültenlerimizde o akşam kendine yer bulamadı. Zaten açılış töreni, tesisleri ve organizasyon başarısıyla dünyaya parmak ısırtan UNIVERSIAD'a bizim televizyonlarda yer yok. TRT Haber ve NTV Spor dışında ilgilenen, haber veren pek nadir. Bu arada günlerdir Eurosport'ta Dünya Kayak Kupası yarışlarının canlı yayınına rastlıyorum. Dünya Üniversitelerarası Kış Oyunları ile aynı tarihte Dünya Kayak Kupası organize etmek doğru mu? Tamam, kış oyuncuları için süre çok kısıtlı. Koca bir yılda en fazla iki buçuk ayınız var. Ama bu denli önemli iki organizasyonu aynı tarihe rast getirmek, ilgiyi bölmez mi? Dünyanın en iddialı sporcuları Dünya Kupası'nda mücadele ederken, kim ipler üniversite oyunlarını? Bence Türkiye'nin organizasyonu almadan önce bu takvime itiraz etmesi gerekirdi... Aslında 'kış oyunlarının kralı' şu sıralar bizim Doğu illerinde devam ediyor. Önceki gün haber bültenlerinde izlemişsinizdir. Kardan yolu kapanan köyde doğum yapmak üzere olan kadını, camiden alınan tabutun içine koyup iki kilometre ötede bekleyen ambulansa yetiştirmişler... Aha da size en ölümcülünden kış oyunu!