Gönülçelen dizisinin tutkunları bu aralar çok dertli. Eh biz de televizyon sektörünün Marko Paşa'sı olduğumuz için elektronik posta kutumuz, Gönülçelen izleyicilerinin eleştiri ve talepleriyle dolup taşmakta... Efendim, dizinin müptelaları, Hasret'in karakter değişiminden son derece rahatsızlar. O saf, aşkın peşinde koşan, duru Roman kızı Hasret'in, giderek Aşk-ı Memnu'daki Bihter'e dönüşmesinden endişe duyuyorlar. Malum, Hasret, tutkulu bir aşk yaşadığı müzik hocası Murat'ın en yakın arkadaşı Levent ile nişanlandı. İlişki evliliğe doğru gidiyor. İşte arıza da buradan kaynaklanıyor. Çünkü Hasret'in aklı hâlâ Murat'ta. Levent'le birlikteyken bile Murat'la gizli gizli flört etmekten geri durmuyor. (Hasret mutfakta Murat'ın gözlerinin içine baka baka Levent ile cilveleşiyor. Onunla el ele tutuşup yaptıklarını anlatıyor. Murat en yakın arkadaşının nişanlısı olan bir kadını yani Hasret'i ayartmak istercesine bakışlar atıyor. Hasret arabada Levent ile öpüşüyor. Ardından Murat'a telefonda şarkılar söylüyor. Hasret ve Levent'in öpüştürülmesi, daha sonra Hasret'in Murat'ın peşinden koşması izleyiciyi rahatsız etmiş.) Yani Hasret, iki erkeği aynı anda idare etmeye kalkışan ihtiraslı bir kadın görünümünde... Dizi izleyicileri neredeyse hep bir ağızdan, "Hasret, 2011 model Bihter olmasın" diye haykırmakta. Zira Levent ile evlenirse, artık evli bir kadın olarak Murat'la ilişki sürdürmesinin doğru olmayacağını, bu temiz aşkın ihanetle kirletilmemesi gerektiğini savunuyorlar. Elçiye zeval olmaz. İzleyici, "Gönülçelen, akıl çelen olmasın" diyor. Benden yapımcı ve senaristlerine duyurması...