Tuba Keskin Çiğdem, pek çok okurumuzun gönlünden geçtiğine inandığım duygulara tercümanlık etmiş: "Uzun zamandan beri beni rahatsız eden bir konu hakkında size yazmak istedim. Acun Ilıcalı'yı çok seviyorum ve gerçekten her yaptığı programı beğeniyle takip ediyorum. Ancak öyle zamanlar oluyor ki 'Var mısın Yok musun'u izlemekte gerçekten zorlanıyorum. Sebebine gelince. Orada bulunan yarışmacılar gerçek ihtiyaç sahiplerinden seçiliyor diye biliyoruz. Madem bu insanlar gerçek ihtiyaç sahipleri, o halde neden ekran başındaki birçok izleyicinin hayal bile edemeyeceği teklifleri geri çeviriyorlar? Bu kişilere ihtiyaç sahibi deniyor ama kızların saçları her daim az önce kuaförden çıkmış gibi, tırnaklar manikürlü. Erkeklerin arasında mutlaka her konuda söz sahibi birileri. Bir de Seul'den yarışmaya katılan Yun isimli bir yarışmacı. Yahu Seul neresi? Bizim ülkemizde asgari ücret aldığı halde üç çocuk okutmaya çalışan; bunun yanı sıra ev kirasını bile zar zor ödeyen insanlar var. O yarışmada kaç tane böyle insan gördük Yüksel Bey, soruyorum size. Bu akşam yarışmacı kıza teklif edilen 41 bin lirayı yarışmacı dahil kimse beğenmeyince, ailesinden olduğunu düşündüğüm bir amca dayanamadı ve benim yukarıda yazdıklarımı tek bir cümleyle özetledi: 'Benim 25 yıllık emeğimin karşılığı bile o kadar değil, teklifi kabul et kızım.' Sevgiler."